el-imtiḩân ~ اَلْإِمْتِحَانُ

Kamus-ı Muhit - الإمتحان maddesi

اَلْإِمْتِحَانُ [el-imtiḩân] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Sınamak, âzmûden maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَحَنَ فُلَانًا إِذَا اخْتَبَرَهُ Ve bir nesnenin hakîkatine ıttılâʹ için dikkat ve imʹân ile te΄emmül eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَحَنَ الْقَوْلَ إِذَا نَظَرَ فِيهِ وَدَبَّرَ ve kavluhu taʹâlâ: ﴿أُولَئِكَ الَّذِينَ امْتَحَنَ اللهُ قُلُوبَهُمْ لِلتَّقْوَى﴾ اَلْآيَة أَيْ شَرَحَهَا وَوَسَّعَهَا Şârih der ki Zemaḣşerî Esâs’ta dedi ki مَحَّنَ الْأَدِيمَ derler, مَدَّهُ حَتَّى وَسَّعَهُ maʹnâsına, yaʹnî meşini çekip sündürmekle eczâsını tevsîʹ eyledi, maʹnâsına ki bu dahi mecâzdır ve âyet-i merkûme bundan me΄hûzdur.

Vankulu Lugatı - الإمتحان maddesi

اَلْإِمْتِحَانُ [el-imtiḩân] (hemzenin ve tâ’nın kesri ile) Bi-maʹnâhu; tekûlu: مَحَنْتُهُ وَامْتَحَنْتُهُ إِذَا اخْتَبَرْتَهُ ve

مَحْنٌ [maḩn] Vurmağa dahi derler; yukâlu: مَحَنَهُ عِشْرِينَ سَوْطًا إِذَا ضَرَبَهُ Ve

مَحْنٌ [maḩn] Bir nesne vermeğe dahi derler; tekûlu: أَتَيْتُ فُلَانًا فَمَا مَحَنَنِي شَيْئًا أَيْ مَا أَعْطَانِي

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı