اَلْإِمْتِيَازُ [el-imtiyâz] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلْإِنْمِيَازُ [el-inmiyâz] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّمَيُّزُ [et-temeyyuz] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir nesneden ayrılıp cüdâ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَازَهُ وَأَمَازَهُ وَمَيَّزَهُ فَامْتَازَ وَانْمَازَ وَتَمَيَّزَ أَيْ عَزَلَهُ فَانْعَزَلَ Ve
تَمَيُّزٌ [temeyyuz] Gayz ve gazabdan aʹzâların bendleri sökülüp ayrılmak derecesine gelmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَمَيَّزَ فُلاَنٌ مِنَ الْغَيْظِ إِذَا تَقَطَّعَ
اَلْإِنْمِيَازُ [el-inmiyâz] (hemzenin ve mîm’in kesriyle) ve
اَلْإِمْتِيَازُ [el-imtiyâz] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) ve
اَلتَّمَيُّزُ [et-temeyyuz] (fethateynle ve bâ’nın zammı ve teşdîdiyle) ve
اَلْإِسْتِمَازَةُ [el-istimâzet] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bunların cemîʹisi ayrılmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَازَ الْقَوْمُ إِذَا تَمَيَّزَ بَعْضُهُمْ مِنْ بَعْضٍ Ve فُلَانٌ يَكَادُ يَتَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ Yaʹnî “Gazabından munkatıʹ olmağa karîb olur.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı