اَلْإِمْجَارُ [el-imcâr] (hemzenin kesriyle) ve
اَلْمُمَاجَرَةُ [el-mumâceret] (مُقَاتَلَةٌ [muḵâtelet] vezninde) ve
اَلْمِجَارُ [el-micâr] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Bir nesneyi vech-i şerʹîden ziyâdeye satmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْجَرَ فِي الْبَيْعِ وَمَاجَرَ مُمَاجَرَةً وَمِجَارًا إِذَا رَابَى Ve
إِمْجَارٌ [imcâr] Bir adamın ağzına ağız otu gibi bir nesne akıtmak ve dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْجَرَهُ اللَّبَنَ إِذَا أَوْجَرَهُ Ve koyun ve keçi kısmının karınlarında yavruları irilenmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْجَرَتِ الشَّاةُ إِذَا عَظُمَ وَلَدُهَا فِي بَطْنِهَا
اَلْإِمْجَارُ [el-imcâr] (hemzenin kesri ve mîm’in sükûnuyla) Karında olan veledine bir nesne satmak; yukâlu: أَمْجَرْتُ فِي الْبَيْعِ إِمْجَارًا Ve
إِمْجَارٌ [imcâr] Koyunun karnında olan veledi büyümeğe dahi derler; yukâlu: أَمْجَرَتِ الشَّاةُ إِذَا عَظُمَ مَا فِي بَطْنِهَا مِنَ الْوَلَدِ وَتَكُونُ هِيَ مَهْزُولَةً لَا تَقْدِرُ عَلَى النُّهُوضِ Yaʹnî arıklığından ayak üzere duramaz olsa.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı