اَلْإِهْجَارُ [el-ihcâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi terk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهْجَرَهُ إِذَا تَرَكَهُ Ve kız hüsn ve letâfetle yâl ü bâl peydâ edip yetişmek maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki imtiyâz cihetiyle benât nevʹini terk eylemiş olur; yukâlu: أَهْجَرَتِ الْجَارِيَةُ إِذَا شَبَّتْ شَبَابًا حَسَنًا Şârih اَلنَّاقَةُ nüshasını taglît eylemiştir. Vâkıʹâ cemîʹ-i ümmehâtta اَلْجَارِيَةُ mersûmdur. Ve
إِهْجَارٌ [ihcâr] Herze ve hezeyân söz söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهْجَرَ فِي مَنْطِقِهِ إِهْجَارًا وَهُجْرًا إِذَا تَكَلَّمَ بِالْهَذْيِ Burada هُجْرٌ [hucr] hâ’nın zammıyla ism-i masdardır, bu resme müstaʹmeldir. Ve bir adamı istihzâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهْجَرَ بِفُلاَنٍ إِذَا اسْتَهْزَأَ بِهِ Ve bir adama fuhş ve nâ-sezâ söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهْجَرَ بِفُلاَنٍ إِذَا تَكَلَّمَ بِالْمَهَاجِرِ أَيِ الْهُجْرِ Ve
إِهْجَارٌ [ihcâr] هَاجِرَةٌ [hâciret] vaktinde yola gitmek maʹnâsınadır; tekûlu: أَهْجَرْنَا أَيْ سِرْنَا فِي الْهَاجِرَةِ
اَلْإِهْجَارُ [el-ihcâr] (hemzenin kesriyle) Fuhş ve bâtıl söylemek.Ve kezâlik zevâ΄id söyleyip çok söylemeğe dahi derler. Ve
إِهْجَارٌ [ihcâr] Öyle ıssısına dâhil olmağa da derler; yukâlu: أَتَيْنَا أَهْلَنَا مُهْجِرِينَ كَمَا يُقَالُ مُؤْصِلِينَ أَيْ دَاخِلِينَ فِي وَقْتِ الْهَاجِرَةِ وَالْأَصِيلِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı