et-turrehâtu’ṡ-ṡaḩâṡiḩ ~ اَلتُّرَّهَاتُ الصَّحَاصِحُ

Kamus-ı Muhit - الترهات الصحاصح maddesi

اَلتُّرَّهَاتُ الصَّحَاصِحُ [et-turrehâtu’ṡ-ṡaḩâṡiḩ] (vasfiyyetle) ve

تُرَّهَاتُ الصَّحَاصِحِ [turrehâtu’ṡ-ṡaḩâṡiḩ] (izâfetle) Bâtıl ve beyhûde demektir; yukâlu; مَذْهَبُ أَهْلِ السُّنَّةِ هُوَ الْمَذْهَبُ الصَّحِيحُ وَهُوَ الْحَقُّ الصَّرِيحُ وَسَائِرُ الْمَذَاهِبِ تُرَّهَاتٌ صَحَاصِحُ لاَ سَدَائِدُ وَلاَ صَحَائِحُ أَيِ اْلأَبَاطِيلُ الَّتِي لاَ أَصْلَ لَهُ Zemaḣşerî tecâvezallâhu ʹanhu bu misâli مَذْهَبُ أَهْلِ الْعَدْلِ ʹunvânıyla sebt eylemekle mütercim ʹunvân-ı mezbûre tebdîl eylemiştir. Kendileri Muʹtezile olmakla mezheblerine mezheb-i ʹadl tesmiye eylemiştir. Lâkin garîbdir ki işbu dakîkayı mütâlaʹa eylememiştir, zîrâ bu cihetle mezhebleri ferʹ ve ehl-i sünnet mezhebi asl olur, zîrâ ʹadl ve ʹalemiyyet ʹilletleriyle maʹlûlen gayr-i munsarıf olur.

Vankulu Lugatı - الترهات الصحاصح maddesi

اَلتُّرَّهَاتُ الصَّحَاصِحُ [et-turrehâtu’ṡ-ṡaḩâṡiḩ] Bâtıl demek olur. Ve تُرَّهَاتٌ [turrehât] tâ’nın zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle beyhûde ve lagv olan kelâma derler. Ve bu Ebû ʹUbeyd rivâyetidir. اَلتُّرَّهَاتُ الْبَسَابِسُ [et-turrehâtu’l-besâbis] dedikleri dahi bu maʹnâyadır. Cevherî eyitti: Bunlar izâfetle olmak benim katımda ahsendir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı