et-terevvuḩ ~ اَلتَّرَوُّحُ

Kamus-ı Muhit - التروح maddesi

اَلتَّرَوُّحُ [et-terevvuḩ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Nebât neşv ü nemâ bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَوَّحَ النَّبْتُ إِذَا طَالَ Ve su karîbinde olan nesneden râyiha bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَوَّحَ الْمَاءُ إِذَا أَخَذَ رِيحَ غَيْرِهِ لِقُرْبِهِ Ve رَوَاحٌ [revâḩ] vaktinde yola gitmek yâhûd bir iş işlemek maʹnâsınadır; tekûlu: تَرَوَّحْنَا أَيْ سِرْنَا فِي الرَّوَاحِ أَوْ عَمِلْنَا فِيهِ ve tekûlu: تَرَوَّحْتُهُمْ أَيْ ذَهَبْتُ إِلَيْهِمْ رَوَاحًا

Vankulu Lugatı - التروح maddesi

اَلتَّرَوُّحُ [et-terevvuḩ] (fethateynle ve vâv’ın zammı ve teşdîdiyle) Ağacın yaprağı tekrâr zâhir olmak; yukâlu: تَرَوَّحَ الشَّجَرُ أَيْ تَفَطَّرَ بِوَرَقٍ Ve تَفَطُّرٌ [tefaṯṯur] fâ΄ ile ve ṯâ-i mühmele ile bir nesne yarılmağa derler. Ve ot uzamağa dahi derler; yukâlu: تَرَوَّحَ النَّبْتُ أَيْ طَالَ Ve su karîb olduğu nesneden râyiha bağlamağa dahi derler; yukâlu: تَرَوَّحَ الْمَاءُ إِذَا أَخَذَ رِيحَ غَيْرِهِ لِقُرْبِهِ مِنْهُ ve

تَرَوُّحٌ [terevvuḩ] Yelpeze ile havâ kesb etmeğe de derler; yukâlu: تَرَوَّحْتُ بِالْمِرْوَحَةِ Ve

تَرَوُّحٌ [terevvuḩ] Gitmek maʹnâsına da gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı