et-tervîl ~ اَلتَّرْوِيلُ

Kamus-ı Muhit - الترويل maddesi

اَلتَّرْوِيلُ [et-tervîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Ekmeğe çerviş yağını katık eylemek, ʹalâ-kavlin sâfî yağla ovmak yâhûd pek yağlı yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَوَّلَ الْخُبْزَةَ إِذَا آدَمَهَا بِالْإِهَالَةِ أَوْ دَلَكَهَا بِالسَّمْنِ أَوْ أَكْثَرَ دَسَمَهَا Ve at kısmı efşân eylemek için âletini sarkıtmak maʹnâsınadır; ʹalâ-kavlin gevşekçe kaldırmak maʹnâsınadır. Ve ʹinde’l-baʹz تَرْوِيلٌ [tervîl] insân kısmı henüz ʹavrete mess ve vusûlden mukaddem inzâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَوَّلَ الْفَرَسُ إِذَا أَدْلَى لِيَبُولَ أَوْ أَنْعَظَ فِي اسْتِرْخَاءٍ أَوْ يُقَالُ رَوَّلَ الرَّجُلُ إِذَا أَنْزَلَ قَبْلَ الْوُصُولِ إِلَى الْمَرْأَةِ

Vankulu Lugatı - الترويل maddesi

اَلتَّرْوِيلُ [et-tervîl] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Ekmeği yağla ziyâde ovmak; yukâlu: رَوَّلْتُ الْخُبْزَةَ بِالسَّمْنِ تَرْوِيلًا إِذَا دَلَكْتَهَا بِهِ دَلْكًا شَدِيدًا Ve

تَرْوِيلُ الْفَرَسِ [tervîlu’l-feres] At efşân etmek için zekerin sarkıtmaktır; yukâlu: رَوَّلَ الْفَرَسُ إِذَا أَدْلَى لِيَبُولَ Ve

تَرْوِيلٌ [tervîl] Ağız yarı akıtmağa dahi derler; yukâlu: اَلْفَرَسُ يُرَوِّلُ فِي مِخْلَاتِهِ تَرْوِيلًا Ve مِخْلَاةٌ [miḣlât] mîm’in kesriyle otluk kodukları yerdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı