اَلتَّضْعِيفُ [et-taḋʹîf] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi bir nesneye bir o kadar dahi ziyâde kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَعَّفَهُ إِذَا جَعَلَهُ ضِعْفَيْنِ Ve bir nesneyi zaʹîf ʹadd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَعَّفَهُ إِذَا عَدَّهُ ضَعِيفًا Ve bir hadîs ve kelâmı zaʹfa nisbet eylemek yaʹnî zaʹîftir demek maʹnâsına; yukâlu: ضَعَّفَ الْحَدِيثَ إِذَا نَسَبَهُ إِلَى الضَّعِيفِ Ve تَضْعِيفٌ [taḋʹîf] ism olur, tenbît gibi, kimyâcıların kimyâya kattıkları gışşa denir, حُمْلاَنُ الْكِيمِيَاءِ [ḩumlânu’l-kîmiyâ΄] maʹnâsına.
اَلتَّضْعِيفُ [et-taḋʹîf] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesnenin aslı üzerine mislin ziyâde edip misleyn yâhûd ekser etmek. Ve
تَضْعِيفٌ [taḋʹîf] Bir kimsenin davarın bir nesne zaʹîf etmeğe dahi derler; yukâlu: ضَعَّفَهُ السَّيْرُ إِذَا أَضْعَفَهُ Ve
تَضْعِيفٌ [taḋʹîf] Bir kimseyi zaʹfa nisbet etmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı