eṯ-ṯaṯvîḵ ~ اَلتَّطْوِيقُ

Kamus-ı Muhit - التطويق maddesi

اَلتَّطْوِيقُ [eṯ-ṯaṯvîḵ] Bir kimseye bir iş teklîf eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: طَوَّقْتُكَهُ تَطْوِيقًا أَيْ كَلَّفْتُكَهُ Ve ikdâr eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: طَوَّقَنِيَ اللهُ أَدَاءَ حَقِّهِ أَيْ قَوَّانِي عَلَيْهِ Ve تَطْوِيقُ نَفْسٍ [taṯvîḵu nefs] تَطْوِيعٌ [taṯvîʹ] gibi bir adamın nefsi bir işi kendisine teshîl ve terhîs eylemek maʹnâsınadır ki bu iş âsândır, temşît verebilirsin diyerek teşcîʹ ve igrâ ve tesvîl eylemekten ʹibârettir; yukâlu: طَوَّقَتْ لَهُ نَفْسُهُ أَيْ طَوَّعَتْ يَعْنِي رَخَّصَتْ وَسَهَّلَتْ Ve boyuna tavk geçirmek maʹnâsınadır, gerek haly olsun ve gerek demir makûlesi olsun; ve minhu kuri΄e kavluhu taʹâlâ: “وَعَلَى الَّذِينَ يُطَوَّقُونَهُ” أَيْ يُجْعَلُ كَالطَّوْقِ فِي أَعْنَاقِهِمْ مِنَ التَّطْوِيقِ وَقُرِئَ “يَطَّوَّقُونَهُ” أَصْلُهُ يَتَطَوَّقُونَهُ مِنَ التَّطَوُّقِ قُلِبَتِ التَّاءُ طَاءً وَأُدْغِمَتْ كَقَوْلِهِمْ إِطَّيَّرَ يَطَّيَّرُ أَصْلُهُ تَطَيَّرُ يَتَطَيَّرُ وُقُرِئَ يُطَيَّقُونَهُ أَصْلُهُ يُطَيْوَقُونَهُ قُلِبَتِ الْوَاوُ يَاءً وَقُرِئَ يَطَّيَّقُونَهُ بِفَتْحِ الْيَاءِ وَالطَّاءِ وَالْيَاءِ الْمُشَدَّدَتَيْنِ أَصْلُهُ يَتَطَيْوَقُونَهُ وَزْنُهُ يَتَفَيْعَلُونَهُ قُلِبَتِ الْوَاوُ يَاءً وَالتَّاءُ طَاءً

Vankulu Lugatı - التطويق maddesi

اَلتَّطْوِيقُ [et-taṯvîḵ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Tavk giydirmek; tekûlu: طَوَّقْتُهُ إِذَا أَلْبَسْتَهُ الطَّوْقَ Ve bir kimseye bir nesneyi teklîf etmeğe dahi derler; yukâlu: طَوَّقْتُكَ الشَّيْءَ أَيْ كَلَّفْتُكَهُ Ve

تَطْوِيقٌ [taṯvîḵ] Tâkat ve kudret vermeğe dahi derler; yukâlu: طَوَّقَنِي اللهُ أَدَاءَ حَقِّكَ أَيْ قَوَّانِي Ve ruhsat vermeğe dahi derler; yukâlu: طَوَّقَتْ لَهُ نَفْسُهُ إِذَا رَخَّصَتْ وَسَهَّلَتْ فَهُوَ لُغَةٌ فِي طَوَّعَتْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı