et-taḋyîʹ ~ اَلتَّضْيِيعُ

Kamus-ı Muhit - التضييع maddesi

اَلتَّضْيِيعُ [et-taḋyîʹ] Bu dahi telef ve zâyiʹ kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَيَّعَهُ بِمَعْنَى أَضَاعَهُ Ve minhu’l-meselu: “اَلصَّيْفَ ضَيَّعْتِ اللَّبَنَ” Hitâb mü΄ennese olmakla tâ’yı meksûrdur, her ne kadar müzekker ve cemʹe de hitâb olunursa, zîrâ emsâl vazʹından tagyîr olunmaz. Aslı budur ki bir servet ve sâmân sâhibi adam yaşlıca olmakla zevcesinin kûre-i şehvetini gereği gibi itfâya muktedir olmadığından imtizâc eylemeyip bi’l-âhere mübâyenet vâkiʹ olduktan sonra ârzûsu üzere bir genç ve tüvânâ ere varıp lâkin zevc-i sânî pek fakîr ve bî-nevâ olmakla taʹayyüş husûsunda zarûret ve ıztırâba giriftâr oldu. Bir gün bir mikdârca tagaddî edecek süt ârzûsunda olup bir vechile tedârükü mümkin olmamakla li-ecli’t-taleb zevc-i evveline adam irsâl ve istiʹtâ eyledikte mezbûr kelâm-ı merkûmu îrâd eyledi. Baʹzılar ʹindinde Esved b. Hurmuz nâm kimse Benî Şenn cemâʹatinden ʹAnûd nâm zevcesini bed-hûyluğundan nefret ve istikrâh sebebiyle tatlîk edip kendi kavminden bir dil-ber hatun tezevvüc eyledi. Beynlerinde muʹâşeret olmamakla müfârakat edip yine evvelki hatunu ahlâkıma ʹârifedir diye tezevvüc için tarafına adam irsâl eyledikte mezbûre işbu kıtʹa ile edâ-yı cevâb eyledi:

Vankulu Lugatı - التضييع maddesi

اَلتَّضْيِيعُ [et-taḋyîʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Zâyiʹ kılmak Yaʹḵûb eyitti: ʹArabların “اَلصَّيْفَ ضَيَّعْتِ اللَّبَنَ” dediklerinde tâ meksûredir gerek müzekkere hitâb olunsun gerek mü΄ennese gerek müsennâya gerek mecmûʹa, zîrâ bu mesel ile ibtidâ bir ʹavrete hitâb olunmuştur ki o ʹavret bir ganî kimsenin taht-ı nikâhında idi, pîr olmağın kerîh görüp ondan boşanıp bir fâkîr yiğide vardıktan sonra zevc-i evvelinden haber gönderip süt taleb ettikte mezbûr sütü vermeyip bu kelâmı söylemiş. Pes اَلصَّيْفَ zarfiyyet üzere mansûb olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı