et-ṯaṯfîl ~ اَلتَّطْفِيلُ

Kamus-ı Muhit - التطفيل maddesi

اَلتَّطْفِيلُ [et-ṯaṯfîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Kelâmı tedebbür ve te΄emmül ile yaʹnî her tarafını besleyerek söylemek maʹnâsınadır ve bu terşîh gibidir; yukâlu: طَفَّلَ الْكَلَامَ إِذَا تَدَبَّرَهُ Ve gece gelip çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّلَ اللَّيْلُ إِذَا دَنَا Ve hayvân kendi yavrusunu beslemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّلَتِ النَّاقَةُ إِذَا رَشَّحَتْ طِفْلَهَا Ve güneş gurûba başlamak maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّلَتِ الشَّمْسُ إِذَا دَنَتْ لِلْغُرُوبِ Ve deveyi yavrusu ardından erişmek için âhestece sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّلَ الْإِبِلَ إِذَا رَفَقَ بِهَا فِي السَّيْرِ حَتَّى تَلْحَقَهَا أَطْفَالُهَا Ve nebâtı toprak basmakla boylanmayıp fâsid ve tebâh olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طُفِّلَ النَّبَاتُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أَصَابَهُ التُّرَابُ Ve bir kimse tufeylî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَفَّلَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ طُفَيْلِيًّا

Vankulu Lugatı - التطفيل maddesi

اَلتَّطْفِيلُ [et-taṯfîl] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Güneş gurûba meyl etmek; yukâlu: هَذَا وَقْتُ تَطْفِيلِ الشَّمْسِ أَيْ مَيْلِهَا لِلْغُرُوبِ Ve

تَطْفِيلٌ [taṯfîl] Gecenin karanu olmağa yüz tutmasına dahi derler; yukâlu: طَفَّلَ اللَّيْلُ إِذَا أَقْبَلَ ظَلَامُهُ Ve

تَطْفِيلٌ [taṯfîl] Deveyi âheste yürütmeğe dahi derler, evlâdı ardından erişsin diye; tekûlu: طَفَّلْتُ الْإِبِلَ تَطْفِيلًا إِذَا رَفَعْتَ بِهَا فِي السَّيْرِ حَتَّى تَلْحَقَهَا أَطْفَالُهَا أَيْ أَوْلَادُهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı