اَلرُّوَالُ [er-ruvâl] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) ve
اَلرَّاوُولُ [er-râvûl] (كَافُورٌ [kâfûr] vezninde) Dâbbe kısmının ağzı salyarına denir, ʹalâ-kavlin at cinsinin salyarına mahsûstur; yukâlu: سَالَ رُوَالُهُ وَرَاوُولُهُ فِي مِخْلَاتِهِ وَهُوَ لُعَابُ الدَّوَابِّ أَوْ خَاصٌّ بِالَفْرَسِ ve yukâlu: رُوَالٌ رَائِلٌ مُبَالَغَةً أَيْ لُعَابٌ كَثِيرٌ Ve
رُوَالٌ [ruvâl] Baʹzı dâbbenin ağzında biten artık dişe denir ki muʹayyen olan sırasından ve ʹadedinden ziyâde olur, yem yemeğe mâniʹ olmakla kesr ve ihrâc ederler.
اَلرَّاوُولُ [er-râvûl] (ʹalâ-vezni اَلْكَافُور [el-kâfûr]) Kezâlik ağız yarı, لُعَابٌ [luʹâb] maʹnâsına. Ve ʹArab tâ΄ifesi فَاعُولٌ [fâʹûl] veznin hemze ile istiʹmâl etmezler. Ve bir kavm şöyle zuʹm ettiler ki رَاوُولٌ [râvûl] ve مُرْغٌ [murġ] mîm’in fethiyle ve لُعَابٌ [luʹâb] ve بُصَاقٌ [buṡâḵ] lâm’ın bâ’nın zammı ile bunların cümlesi bir maʹnâyadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı