er-ritâc ~ اَلرِّتَاجُ

Kamus-ı Muhit - الرتاج maddesi

اَلرِّتَاجُ [er-ritâc] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Büyük kapıya denir, bâb-ı ʹazîm maʹnâsına. Ve şol kapalı büyük kapıya denir ki oyma küçük kapısı ola ki ondan işlene; yavrulu kapı ve kuzulu kapı taʹbîr olunur. Ve

رِتَاجٌ [Ritâc] Mekke-i mükerreme’nin ismidir. Lâkin Nihâye’de وَمِنْهُ الْحَدِيثُ “جَعَلَ مَالَهُ فِي رِتَاجِ الْكَعْبَةِ” أَيْ لَهَا فَكَنَى عَنْهَا بِالْبَابِ لأَنَّ مِنْهُ يُدْخَلُ إِلَيْهَا ʹibâretiyle mersûm olmakla izâfet-i beyâniyye üzere Ritâc’la Kaʹbe kinâye olunmuştur. Ve bu ʹunvân kemâl-i taʹzîmi müşʹirdir, niteki dergâh-ı pâdişâh ve ʹatebe-i ʹaliyye ve südde-i seniyye ʹunvânları taʹzîm için îrâd olunur. Kezâlik Esâs’ta جَعَلَ مَالَهُ فِي رِتَاجِ الْكَعْبَةِ إِذَا جَعَلَهُ هَدْيًا إِلَى الْكَعْبَةِ قَالَ الشَّاعِرُ: “إِذَا أَحْلَفُونِي فِي عُلَيَّةَ أُجْنِحَتْ || يَمِينِي إِلَى شَطْرِ الرِّتَاجِ الْمُضَبَّبِ” أَيْ حَلَفْتُ بِالْكَعْبَةِ ʹibâretiyle ve Miṡbâḩ’ta جَعَلَ فُلاَنٌ مَالَهُ فِي رِتَاجِ الْكَعْبَةِ أَيْ نَذَرَهُ هَدْيًا لَيْسَ الْمُرَادُ نَفْسَ الْبَابِ ʹunvânıyla mersûm olmakla Mekke’ye de رِتَاجٌ [Ritâc] ıtlâkı medhal-i Kaʹbe olmak ʹalâkasıyla mecâz olmak aglebdir. Ve

رِتَاجٌ [ritâc] Kunt ve sımsıkı muhkem ve tıknaz olan şey΄e ıtlâk olunur; ve minhu yukâlu: نَاقَةٌ رِتَاجُ الصَّلاَ أَيْ وَثِيقَةٌ وَثِيجَةٌ Yaʹnî “Yancık etleri sımsıkı tıknaz ve muhkemdir.”

Vankulu Lugatı - الرتاج maddesi

اَلرِّتَاجُ [er-ritâc] (râ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu ve minhu: رِتَاجُ الْكَعْبَةِ Baʹzılar eyitti: رِتَاجٌ [ritâc] şol bağlı kapıya derler ki içinde bir küçük kapısı ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı