er-rebîket ~ اَلرَّبِيكَةُ

Kamus-ı Muhit - الربيكة maddesi

اَلرَّبِيكَةُ [er-rebîket] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Bir türlü taʹâmdır ki keş ve hurmâ ve sâfî yağla tertîb olunur ve gâhca üzerine su döküp içerler, ʹalâ-kavlin un ile yâhûd sevîkle terbiye ederler yâhûd hurmâ ve buğday yâ un ve keş ile yağı bulayıp tabh ederler ve ona رَبِيكٌ [rebîk] dahi derler; ve minhu’l-meselu: “غَرْثَانُ فَارْبُكُوا لَهُ”Yaʹnî “Karnı açtır, ona رَبِيكَةٌ [rebîket] tertîb edesiz ki ekl eyleye.” Aslı budur ki bir aʹrâbî yabandan yurduna geldikte bir oğlu tevellüd eylediğini tebşîr eylediler. Aʹrâbî, mübeşşire: مَا أَصْنَعُ بِهِ أَآكُلُهُ أَمْ أَشْرَبُهُ Yaʹnî “Ben o oğlanı ne yapayım? yiyeyim mi içeyim mi?” dedi. Hatunu bu kelâmı işittikte kelâm-ı mezbûru îrâd eyledi. Pes ona رَبِيكَةٌ [rebîket] yapıp tamâm ekl ve şibaʹ hâsıl olduktan sonra كَيْفَ الطَّلَى وَأُمُّهُ Yaʹnî “Sabî ile anasının hâli nicedir?” diye istifsâr eyledi. Ve

رَبِيكَةٌ [rebîket] Sütten ayrılmayan kaymağa denir. Ve çamur ile karışık suya denir.

Vankulu Lugatı - الربيكة maddesi

اَلرَّبِيكَةُ [er-rebîket] (râ’nın fethi ve bâ’nın kesri ve meddiyle) Şol hurmâdır ki yağla ve keşkle halt olunup حَيْسٌ [ḩays]tan sonra rakîk kılınır. Ve حَيْسٌ [ḩays] dahi hurmâyla ve yağla ve keşkle olur, lâkin ziyâde halt ve terkîb olunmaz. Ve Dubeyriyye nâm kimse eyitti: رَبِيكَةٌ [rebîket] unla keşkten olur, üzerine rubbla halt olunmuş yağ dökülmekle. Ve fi’l-meseli: “غَرْثَانُ فَارْبُكُوا لَهُ” Ve bu meselin aslı budur ki bir aʹrâbî yabandan ehli katına geldikte ona bir veledi dünyâya gelmekle beşâret haberi verdiklerinde eyitti: مَا أَصْنَعُ بِهِ أَآكُلُهُ أَمْ أَشْرَبُهُ yaʹnî “Veled-i müsâfiri eklle mi yâhûd şürble mi riʹâyet edelim?” dedikte zevcesi eyitti: “غَرْثَانُ فَارْبُكُوا لَهُ” Yaʹnî “Aç! ancak onu رَبِيكَةٌ [rebîket] ile doyurun” dedi. Vaktâ ki aʹrâbînin karnı doydu, “كَيْفَ الطَّلَا وَأُمُّهُ” dedi yaʹnî “Sabî ile anasının hâli nedir?” dedi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı