eḋ-ḋarʹâ΄ ~ اَلضَّرْعَاءُ

Kamus-ı Muhit - الضرعاء maddesi

اَلضَّرْعَاءُ [eḋ-ḋarʹâ΄] (حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde) ve

اَلضَّرِيعُ [eḋ-ḋarîʹ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلضَّرِيعَةُ [eḋ-ḋarîʹat] Memesi büyük olan hayvân-ı mezkûre ve öylesi hatuna da ıtlâk olunur. Bunun müzekkerinden su΄âl ehâcîdendir; yukâlu: شَاةٌ وَامْرَأَةٌ ضَرْعَاءُ وَضَرِيعٌ وَضَرِيعَةٌ أَيْ عَظِيمَةُ الضَّرْعِ Ve

ضَرْعَاءُ [Ḋarʹâ΄] Bir karye adıdır. Ve

ضَرِيعٌ [ḋarîʹ] شِبْرِقٌ [şibriḵ] dedikleri ota denir, ʹalâ-kavlin o otun kurusuna denir yâhûd bir nebâttır ki tâzesine شِبْرِقٌ [şibriḵ] ve kurusuna ضَرِيعٌ [ḋarîʹ] denir; pek habîs ve bed-bûy olduğundan ona davar yaklaşmaz. Ve

ضَرِيعٌ [ḋarîʹ] Hurmâ ağacının dikenine denir. Ve tâze عَوْسَجٌ [ʹavsec] ağacına yâhûd bulanık ve müteʹaffin sularda nâbit bir gûne nebâta denir ki ʹurûku arza vâsıl olmayıp hemân su içre olur. ʹalâ-kavlin cehennemde bir nesnedir ki صَبِرٌ [ṡabir] dedikleri dârûdan acı ve lâşeden bed-bûy ve âteşten ıssı olur. Ve bir nebât adıdır ki be-gâyet müntin ve bed-râyiha olur, deryâda nâbit olup dalga kendisini sâhile ilkâ eder. Ve her ağacın kurumuşuna ضَرِيعٌ [ḋarîʹ] denir. Ve bâdeye, ʹalâ-kavlin koyu olmayıp duruca olanına denir; yukâlu: شَرِبَ الضَّرِيعَ أَيِ الْخَمْرَ أَوْ رَقِيقَهَا Ve et ile kemik arasında olan zar gibi ince dericiğe denir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı