eḋ-ḋarîr ~ اَلضَّرِيرُ

Kamus-ı Muhit - الضرير maddesi

اَلضَّرِيرُ [eḋ-ḋarîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Gözsüze denir ki murâd aʹmâ olarak mütevellid olandır; naks-ı ʹuzv maʹnâsından me΄hûzdur; tekûlu: أَبُو الْعَلاَءِ الْمَعَرِّيُّ كَانَ ضَرِيرًا أَيْ ذَاهِبَ الْبَصَرِ Cemʹi أَضِرَّاءُ [aḋirrâ΄] gelir. Ve

ضَرِيرٌ [ḋarîr] Pek zebûn ve mehzûl ve nâ-tüvân hastaya ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ ضَرِيرٌ أَيْ مَرِيضٌ مَهْزُولٌ Mü΄ennesi ضَرِيرَةٌ [ḋarîret]tir. Ve zarar ve ziyâna muhtelit olmuş nesneye denir ki ziyân-dîde taʹbîr olunur; yukâlu: شَيْءٌ ضَرِيرٌ إِذَا صَارَ قَدْ خَالَطَهُ الضَّرُّ Ve kıskanmağa denir ki baʹde’l-masdar ism olarak müstaʹmeldir; yukâlu: مَا أَشَدَّ ضَرِيرَهُ عَلَيْهَا أَيْ غَيْرَتَهُ Ve iki zevce beyninde olan ortaklığa ıtlâk olunur; yukâlu: بَيْنَهُمَا ضَرِيرٌ أَيْ مُضَارَّةٌ Ve derenin kıyısına ıtlâk olunur ki suyun zarar eylediği mahaldir; yukâlu: يَمْشِي فِي ضَرِيرِ الْوَادِي أَيْ فِي حَرْفِهِ Ve nefs ve zâta ıtlâk olunur, hemîşe mevkiʹ-i zarar olduğu için; yukâlu: هُوَ سَلِيمُ الضَّرِيرِ أَيْ النَّفْسِ Ve bakiyye-i cism ü cesede ıtlâk olunur, yaʹnî bir hâdise sebebiyle ziyân-dîde olan vücûdun bakiyyesine denir. Ve sabr ve şekîb maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِنَّهُ لَذُو ضَرِيرٍ أَيْ صَبْرٍ Ve sabûr ve mütehammil adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ ضَرِيرٌ أَيْ صَبُورٌ

Vankulu Lugatı - الضرير maddesi

اَلضَّرِيرُ [eḋ-ḋarîr] (ḋâd’ın fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Kör, zâhibü’l-basar maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı