eḋ-ḋarîbet ~ اَلضَّرِيبَةُ

Kamus-ı Muhit - الضريبة maddesi

اَلضَّرِيبَةُ [eḋ-ḋarîbet] (حَبِيبَةٌ [ḩabîbet] vezninde) Tabîʹat ve nihâd maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ الضَّرِيبَةِ أَيِ الطَّبِيعَةِ Ve kılıcın ağızına denir ki çalım yeridir; yukâlu: ضَرَبَهُ بِضَرِيبَةِ السَّيْفِ أَيْ حَدِّهِ Burada mü΄ellifin وَالسَّيْفُ وَحَدُّهُ kavli nahviyyûnun أَعْجَبَنِي زَيْدٌ وَوَجْهُهُ kavlleri kabîlindendir. Ve bir pâre pamuğa denir, hallâclandığı iʹtibârıyla. Ve kılıçla darb olunan kişiye denir. Hâ΄ ismiyyete mebnîdir, نَطِيحَةٌ [naṯîḩat] gibi. Ve

ضَرِيبَةٌ [Ḋarîbet] Mîkât-ı huccâc-ı ʹIrâḵ olan Žâtu ʹİrḵ nâm mahalle karîb bir dere adıdır ki suyu mahall-i mezbûra mündefiʹ olur. Ve

ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] Harâc ve cizye ve ihtikâr-ı arziyye ve gümrük gibi muʹayyen kesime kesilen vazîfe-i muʹayyeneye denir; yukâlu: ضَرَبَ عَلَيْهِمُ الضَّرَائِبَ وَهِيَ الَّتِي تُؤْخَذُ فِي الْجِزْيَةِ وَنَحْوِهَا Ve galle-i ʹabde ıtlâk olunur ki ne kesb ve iddihâr ederse yâhûd neye kesilip müteʹahhid olmuş ise efendisine verecek olduğu meblag-ı maʹhûddan ʹibârettir, gûyâ ki ʹuhdesine darb olunmuştur. Cemʹi ضَرَائِبُ [ḋarâ΄ib] gelir.

Vankulu Lugatı - الضريبة maddesi

اَلضَّرِيبَةُ [eḋ-ḋarîbet] (ḋâd’ın fethi ve râ’nın kesriyle) Tabîʹat maʹnâsınadır; yukâlu: فُلَانٌ كَرِيمُ الضَّرِيبَةُ وَلَئِيمُ الضَّرِيبَةِ Geri bunculayın tabîʹat maʹnâsınadır. نَحِيبَةٌ [naḩîbet] ki feth-i nûn ve kesr-i ḩâ-i mühmele ile ve سَلِيقَةٌ [selîḵat] ki feth-i sîn ve kesr-i lâm’la ve نَحِيزَةٌ [naḩîzet] ki feth-i nûn ve kesr-i ḩâ-i mühmele ve zâ-i muʹceme iledir ve تُوسٌ [tûs] ki tâ’nın zammı ile ve sîn-i mühmele iledir ve سُوسٌ [sûs] ki sîn-i ûlânın zammıyladır ve غَرِيزَةٌ [ġarîzet] ki ġayn-ı muʹcemenin fethi ve râ-i mühmelenin kesri ile ve zâ-i muʹceme iledir ve نِحَاسٌ [niḩâs] ki kesr-i nûn’la ve hâ-imühmele ve sîn-i mühmele iledir, zamm-ı nûn dahi lügattır ve خِيمٌ [ḣîm] ki ḣâ-i muʹcemenin kesriyledir, bunların her biri ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] gibi tabîʹat maʹnâsınadır. Ve ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] derler şol mikdârâ ki kesme kesilen yerlerde iʹtibâr olunur ki ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet]-i ʹabd dahi bundandır, kaçan kesbi ve gallesi şol ʹabdin üzerine takdîr olunsa. Ve cizye dahi ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] kabîlindendir. Ve kılıçla vurulana dahi ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] derler. Ve

ضَرِيبَةٌ [ḋarîbet] şol yüne ve kıla derler ki atıldıktan sonra devşirilip bir iple bağlanır, dahi ondan sonra eğirilir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı