اَلْمَعَابُ [el-maʹâb] ve
اَلْمَعَابَةُ [el-maʹâbet] ve
اَلْمَعِيبُ [el-maʹîb] (mîm’lerin fethiyle) عَيْبٌ [ʹayb] maʹnâsınadır. Mü΄ellifin tertîbi üzere zikr olunan elfâz-ı hamse ismlerdir; yukâlu: بِهِ عَيْبٌ وَعَابٌ وَمَعَابٌ وَمَعَابَةٌ وَمَعِيبٌ أَيْ وَصْمَةٌ Ve
عَيْبٌ [ʹayb] Kelimesi masdar olur ve fiʹle müteʹaddî olur, bir nesneyi ʹayblamak ve ʹayblı kılmak maʹnâsına; yukâlu: عَابَهُ أَيْ جَعَلَهُ ذَا عَيْبٍ Ve lâzım olur, ʹayblı olmak maʹnâsına; yukâlu: عَابَ الْمَتَاعُ إِذَا صَارَ ذَا عَيْبٍ
اَلْمَعَابَةُ [el-meʹâbet] (mîm’in fethiyle) ve
اَلْمَعَابُ [el-meʹâb] (kezâlik mîm’in fethiyle) ʹAyb maʹnâsınadır; tekûlu: مَا فِيهِ مَعَابَةٌ وَمَعَابٌ أَيْ عَيْبٌ Ve ism-i mekân maʹnâsına dahi gelir, mevziʹ-i ʹayb maʹnâsına, zîrâ sülâsî olan fiʹlde كَالَ-يَكِيلُ gibi. Eger ism-i mekân murâd olsa meksûrü’l-ʹayn gelir ve eger masdar murâd olsa meftûhü’l-ʹayn gelir. Ve eger ʹaynü’l-fiʹllerini meftûh yâhûd meksûr kılsan ismde ve masdarda cemîʹan câ΄iz olur, zîrâ ʹArab اَلْمَسَارُ [el-mesâr] ve اَلْمَسِيرُ [el-mesîr] ve اَلْمَعَاشُ [el-meʹâş] ve اَلْمَعِيشُ [el-meʹîş] ve اَلْمَعَابُ [el-meʹâb] ve اَلْمَعِيبُ [el-meʹîb] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı