اَلْمَعْرُوفُ [el-maʹrûf] Münker mukâbilidir; yukâlu: أَمْرٌ مَعْرُوفٌ أَيْ ضِدُّ الْمُنْكَرِ Şârihin beyânına göre مَعْرُوفٌ [maʹrûf] şol fiʹl ve ʹamele ıtlâk olunur ki ʹakl ile idrâk olunup ve şerʹ onu tahsîn eyleye. Ve مُنْكَرٌ [munker] ʹakl ve şerʹin kabûl etmeyip inkâr eylediği ʹamelden ʹibârettir. Ve
مَعْرُوفٌ [Maʹrûf] Seleme el-Ġâḋirî nâm kimsenin feresi ismidir. Ve Maʹrûf b. Muskân, Kaʹbe-i mükerreme’yi binâ eden miʹmâr ismidir ki Ḵureyş zamânında tecdîd-i binâ olunduğu vakttedir. Maʹrûf b. Suveyd ve Maʹrûf b. Ḣarrebûn muhaddislerdir. Ve Maʹrûf b. Feyruzân el-Kerḣî ki kibâr-ı ümmettendir, Şeyḣ Maʹrûf-ı Kerḣî ile müteʹâreftir, tiryâk-ı mücerreb olan merkad-i şerîfi Baġdâd’dadır. Ve
مَعْرُوفٌ [maʹrûf] İhsân ve inʹâm maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ أَهْلُ الْمَعْرُوفِ أَيِ الْإِحْسَانِ
اَلْمَعْرُوفُ [el-maʹrûf] (mîm’in fethi ve râ’nın zammı ve meddiyle) Şol kimsedir ki elinde o makûle cirâhati ola; yukâlu: عَرَفَ الرَّجُلُ فَهُوَ مَعْرُوفٌ إِذَا خَرَجَتْ بِهِ تِلْكَ الْقُرْحَةُ Ve
مَعْرُوفٌ [maʹrûf] Makbûl olan nesneye de derler, مُنْكَرٌ [munker]in mukâbilidir. Ve
مَعْرُوفٌ [maʹrûf] İhsâna dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı