el-maʹdelet ~ اَلْمَعْدَلَةُ

Kamus-ı Muhit - المعدلة maddesi

اَلْعَدْلُ [el-ʹadl] (ʹayn’ın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) ve

اَلْعَدَالَةُ [el-ʹadâlet] (ʹayn’ın fethiyle) ve

اَلْعُدُولَةُ [el-ʹudûlet] (ʹayn’ın zammıyla) ve

اَلْمَعْدِلَةُ [el-maʹdilet] (mîm’in fethi ve dâl’ın kesriyle) ve

اَلْمَعْدَلَةُ [el-maʹdelet] (dâl’ın fethiyle) Cevr etmeyip nüfûs ve ʹukûlda istikâmeti kâ΄im ve derkâr olan emr ve hâleti icrâ eylemek maʹnâsınadır; lisânımızda ʹadâlet eylemek taʹbîr olunur ki sultân ve vâlîye göre zulm ve sitem etmeyip dâd ve insâf eylemekten ve hâkime göre hak ile hükm eylemekten ʹibârettir; yukâlu: عَدَلَ الْوَالِي وَالْحَاكِمُ عَدْلًا وَعَدَالَةً وَعُدُولَةً وَمَعْدِلَةً وَمَعْدَلَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي ضِدُّ جَارَ ve yukâlu: هُوَ يَقْضِي بِالْحَقِّ وَيَعْدِلُ فَهُوَ عَادِلٌ مِنْ عُدُولٍ وَعَدْلٍ بِلَفْظِ الْوَاحِدِ وَهَذَا اسْمٌ لِلْجَمْعِ ve yukâlu: رَجُلٌ عَدْلٌ وَامْرَأَةٌ عَدْلٌ وَعَدْلَةٌ Yaʹnî sîga-i mezbûreden ism-i fâʹil عَادِلٌ [ʹâdil] gelir; cemʹi عُدُولٌ [ʹudûl]dür ve عَدْلٌ [ʹadl] ism-i cemʹ olarak müstaʹmel olur; yukâlu: قَوْمٌ عَدْلٌ أَيْ عَادِلُونَ Ve عَادِلٌ [ʹâdil] maʹnâsına olur. Ve bu fi’l-asl masdardır, mübâlagaten vasf olmuştur, asliyyeti iʹtibârıyla mer΄eye sıfat olup إِمْرَأَةٌ عَدْلٌ denir. Ve vasfiyyeti iʹtibârıyla ʹalâmet-i te΄nîs idhâl olunup إِمْرَأَةٌ عَدْلَةٌ denir.

Vankulu Lugatı - المعدلة maddesi

اَلْمَعْدِلَةُ [el-maʹdilet] (mîm’in fethi ve ʹayn’ın sükûnu ve dâl’ın kesriyle) Kezâlik عَدْلٌ [ʹadl] maʹnâsına; yukâlu: بَسَطَ الْوَالِي عَدْلَهُ وَمَعْدِلَتَهُ ve فُلَانٌ مِنْ اَهْلِ الْمَعْدِلَةِ اَيْ اَهْلِ الْعَدْلِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı