اَلنَّدَى [en-nedâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Yerde olan yaş toprağa denir, ثَرَى [šamp;erâ] maʹnâsına. Ve et yağına denir شَحْمٌ [şaḩm] maʹnâsına. Ve yağmura denir. Ve yaşlığa denir; yukâlu: بِهِ نَدًى أَيْ بَلَلٌ Ve çayıra denir, كَلَأٌ [kele΄] maʹnâsına. Ve buhûr gibi hoş-bû bir nesneye denir ki onunla tatayyüb olunur. Ve gâyet ve medâ maʹnâsınadır; cemʹi أَنْدِيَةٌ [endiyet] ve أَنْدَاءٌ [endâ΄] gelir.
اَلنَّدَى [en-nedâ] (nûn’un fethi ve elifin kasrıyla) Sehâ; yukâlu: سَنَّ لِلنَّاسِ النَّدَى فَنَدَوْا Ve
نَدَى [nedâ] Bir nesnenin gâyetine dahi derler, مَدَى [medâ] gibi. Ve
نَدَى [nedâ] Âvâz ırağa gitmeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ أَنْدَى صَوْتًا مِنْ فُلَانٍ إِذَا كَانَ أَبْعَدَ صَوْتًا مِنْهُ Ve
نَدَى [nedâ] Et yağına dahi derler, şahm maʹnâsına. Ve
نَدَى [nedâ] Yağmura ve nem-nâklığa da derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı