en-nudûd ~ اَلنُّدُودُ

Kamus-ı Muhit - الندود maddesi

اَلنَّدُّ [en-nedd] (nûn’un fethi ve dâl’ın teşdîdiyle) ve

اَلنَّدِيدُ [en-nedîd] (nûn’un fethiyle) ve

اَلنُّدُودُ [en-nudûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلنَّدَدُ [en-neded] (fethateynle) ve

اَلنِّدَادُ [en-nidâd] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Hayvân ürküp kaçıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَدَّ الْبَعِيرُ نَدًّا وَنَدِيدًا وَنُدُودًا وَنَدَدًا وَنِدَادًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَرَدَ وَنَفَرَ Ve

نَدٌّ [nedd] Bir nevʹ tîb ismidir. ʹAlâ-kavlin ʹanbere denir; nûn’un kesriyle de lügattir. Müfredât-ı tıbbiyyede نَدٌّ [nedd] buhûr envâʹından bir tîb-i mürekkeb ismi olup Necâşî muhtereʹâtından olmak üzere mersûmdur, Fârisîde ona keşne ve şeş-pençe derler. Ve

نَدٌّ [nedd] Yüksek höyüğe denir تَلٌّ مُرْتَفِعٌ maʹnâsına. Ve çamurdan, başı yassı büyük tepeye denir. Ve Yemen’de bir hisârın ismidir.

Vankulu Lugatı - الندود maddesi

اَلنَّدُّ [en-nedd] (nûn’un fethiyle) ve

اَلنِّدَادُ [en-nidâd] (nûn’un kesriyle) ve

اَلنُّدُودُ [en-nudûd] (nûn’un ve dâl’ın zammıyla) Kaçıp gitmek maʹnâsına; yukâlu: نَدَّ الْبَعِيرُ يَنِدُّ نِدًّا إِلَى آخِرِهِ إِذَا نَفَرَ وَذَهَبَ عَلَى وَجْهِهِ شَارِدًا Ve شُرُودٌ [şurûd] zammeteynle ırak yere gitmek. Ve

نَدٌّ [nedd] Şol tepeye derler ki baş göğe erişmeli ola yüksekliğinden. Ve

نَدٌّ [nedd] Bir nevʹ tîbe derler; aslında ʹArabî değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı