اَلنَّخْسُ [en-naḣs] (nûn’un fethi ve ḣâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Dâbbeyi yürütmek için ensesine yâhûd yanlarına üvendire makûlesiyle dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَخَسَ الدَّابَّةَ نَخْسًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّالِثِ إِذَا غَرَزَ مُؤَخَّرَهَا أَوْ جَنْبَهَا بِعُودٍ وَنَحْوِه Ve bir kimsenin bindiği dâbbeye dürtüştürerek kovup gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَخَسُوهُ أَيْ طَرَدُوهُ نَاخِسِينَ بِهِ بَعِيرَهُ Ve deliği aşınmış makaraya نِخَاسٌ [niḣâs] geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَخَسَ الْبَكَرَةَ نَخْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا جَعَلَ فِيهَا النِّخَاسَ Ke-mâ se-yuzkeru. Ve bir kimse mehzûl olup vücûdunun eti azalmak maʹnâsınadır; yukâlu: نُخِسَ لَحْمُهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا قَلَّ
اَلنَّخْسُ [en-naḣs] (nûn’un fethi ve ḣâ-i muʹcemenin sükûnuyla) Ağaçla dürtmek; yukâlu: نَخَسَهُ بِعُودٍ يَنْخَسُهُ نَخْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَيَنْخُسُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve
نَخْسٌ [naḣs] Aşınan bekreye niḣâs geçirmeğe de derler, nitekim ʹan-karîb gelir inşâ΄allâhu taʹâlâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı