en-nezr ~ اَلنَّزْرُ

Kamus-ı Muhit - النزر maddesi

اَلنَّزْرُ [en-nezr] (nûn’un fethi ve zâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Az nesneye denir; yukâlu: مَالٌ نَزْرٌ أَيْ قَلِيلٌ Ve minhu hadîsu Ummi Maʹbed el-Ḣuzâʹiyye fî sifati kelâmihi ʹaleyhi’s-salâtu ve’s-selâm: ḣفَصْلٌ لاَ نَزْرٌ وَلاَ هَذْرٌḢ أَيْ لَيْسَ بِقَلِيلٍ فَيَدُلُّ عَلَى عِيٍّ وَلاَ بِكَثِيرٍ فَاسِدٍ Ve

نَزْرٌ [nezr] Masdar olur, su΄âlde ilhâh ve ibrâm eylemek maʹnâsınadır, su΄âl-i mezbûr gerek iʹtâ ve gerek ʹilm cihetiyle olsun; yukâlu: نَزَرَ فُلاَنًا نَزْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَلَحَّ عَلَيْهِ فِي السُّؤَالِ ve yukâlu: نَزَرَ فُلاَنًا إِذَا أَلَحَّ عَلَيْهِ فِي مَسْأَلَةِ الْعِلْمِ ve yukâlu: فُلاَنٌ لاَ يُعْطِي حَتَّى يُنْزَرَ أَيْ يُلَحَّ عَلَيْهِ وَيُهَانَ Ve bir kimseyi bir husûs için kındırıp istiʹcâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَرَهُ إِذَا أَحَثَّهُ وَاسْتَعْجَلَهُ Ve

نَزْرٌ [nezr] Bir gûne verem ismidir ki nâkanın memesinde ʹârız olur. Ve

نَزْرٌ [nezr] Buyurmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَرَهُ إِذَا أَمَرَهُ Ve bir adamı yâ bir nesneyi hakîr görmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَرَهُ إِذَا احْتَقَرَهُ Kezâlik kalîl görmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَزَرَهُ إِذَا اسْتَقَلَّهُ Ve geç ve batî΄ maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: مَا جِئْتُ إِلاَّ نَزْرًا أَيْ بَطِيئًا

Vankulu Lugatı - النزر maddesi

اَلنَّزْرُ [en-nezr] (nûn’un fethi ve zâ’nın sükûnuyla) Az olup hakîr olan nesne.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı