اَلْوَثِيقَةُ [el-vešamp;îḵat] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve
اَلثِّقَةُ [ešamp;-šamp;iḵat] (عِدَةٌ [ʹidet] vezninde) Şol nesneye denir ki ona inanılıp onunla kalbe iʹtimâd hâsıl ola, temessük ve huccet ve kefîl gibi; yukâlu: أَخَذَ أَمْرَهُ بِالْوَثِيقَةِ وَالثِّقَةِ أَيْ مَا يُعْتَمَدُ بِهِ Burada ثِقَةٌ [šamp;iḵat] masdar bi-maʹnâ mefʹûldür. Onun için tezkîr ve te΄nîsi ve ifrâd ve cemʹi müsâvîdir ve baʹzen zükûr ve inâsta ثِقَاتٌ [šamp;iḵât] üzere cemʹlenir, عِدَاتٌ [ʹidât] gibi. Ve
وَثِيقَةٌ [vešamp;îḵat] Çayırı çok yere ıtlâk olunur; yukâlu: أَرْضٌ وَثِيقَةٌ أَيْ كَثِيرَةُ الْعُشْبِ
اَلْوَثِيقَةُ [el-vešamp;îḵat] (vâv’ın fethi ve šamp;â’nın kesri ve meddiyle) Muhkem olmak; yukâlu:أَخَذَ بِالْوَثِيقَةِ فِي أَمْرِهِ أَيْ بِالثِّقَةِVe temessükâta وَثِيقَةٌ [vešamp;îḵat] dedikleri dahi bu maʹnâdan me΄hûzdur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı