el-vaḩdet ~ اَلْوَحْدَةُ

Kamus-ı Muhit - الوحدة maddesi

اَلْوَحَادَةُ [el-veḩâdet] (سَعَادَةٌ [saʹâdet] vezninde) ve

اَلْوُحُودَةُ [el-vuḩûdet] ve

اَلْوُحُودُ [el-vuḩûd] (vâv’ların zammıyla) ve

اَلْوَحْدُ [el-vaḩd] ve

اَلْوَحْدَةُ [el-vaḩdet] (وَعْدٌ [vaʹd] ve وَعْدَةٌ [vaʹdet] veznlerinde) ve

اَلْحِدَةُ [el-ḩidet] (عِدَةٌ [ʹidet] vezninde) Yalnız kalmak maʹnâsınadır ki murâd biricik olmaktır; yukâlu: وَحِدَ الرَّجُلُ وَكَعَلِمَ وَوَحُدَ كَكَرُمَ يَحِدُ فِيهِمَا وَحَادَةً وَوُحُودَةً وَوُحُودًا وَوَحْدًا وَوَحْدَةً وَحِدَةً إِذَا بَقِيَ مُفْرَدًا

Vankulu Lugatı - الوحدة maddesi

اَلْوَحْدَةُ [el-vaḩdet] (vâv’ın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Yalnızlık, infirâd maʹnâsına; yukâlu: رَأَيْتُهُ وَحْدَهُ Ve وَحْدَهُ lafzının intisâbı Kûfiyyûn katında zarfiyyet üzeredir ve Baṡriyyûn katında masdariyyet üzeredir cemîʹ-i hâlde gûyâ ki takdîr-i kelâm أَوْحَدْتُهُ بِرُؤْيَتِي إِيحَادًا Yaʹnî “Ondan gayrı kimse görmedim.” ondan sonra وَحْدَهُ [vaḩdehu], bu cümlenin mevziʹine vazʹ olundu. Ve Ebu’l-ʹAbbâs eyitti: Muhtemeldir ki takdîr-i kelâm âhar vech ola ki o vech recül kendi nefsinde münferid olmağın gûyâ ki رَأَيْتُ رَجُلًا مُنْفَرِدًا إِنْفِرَادًا demek ola ve ondan sonra وَحْدَهُ bu mecmûʹun makâmına ikâmet oluna. Ve وَحْدَهُ muzâf olmaz illâ ʹArabların bu kavlinde فُلَانٌ نَسِيجُ وَحْدِهِ وَجُحَيْشُ وَحْدِهِ وَعُيَيْرُ وَحْدِهِ Ve نَسِيجٌ [nesîc] dokunmak maʹnâsından me΄hûzdur ve bez gâyet ince oldukta onun minvâlinde âhar bez vazʹ olunmağın نَسِيجُ وَحْدِهِ derler لَا نَظِيرَ لَهُ maʹnâsına istiʹmâl makâm-ı medhtedir. Ve جُحَيْشُ وَحْدِهِ ve عُيَيْرُ وَحْدِهِ makâm-ı zemmde istiʹmâl olunur. Ve جُحَيْشٌ [cuḩayş] cîm’in zammıyla sîga-i tasgîr üzere veled-i hımâr maʹnâsından me΄hûzdur, müstakil bi-re΄yihi olan kimseye ıtlâk olunur. Ve عُيَيْرُ وَحْدِهِ [ʹuyeyru vaḩdihi] dahi sîga-i tasgîr üzere bu maʹnâyadır ki عُيَيْرٌ [ʹuyeyr] mühmelenin fethiyle (?) ve yâ-i müsennât-ı tahtâniyle veled-i hımâr-ı vahşîdir. Ve نَسِيجُ وَحْدِهِ aslında نَسِيجُ إِفْرَادٍ idi, hemzenin kesri ve dâl’ın cerri ile vaktâ ki mevziʹ-i masdar-ı mecrûra vazʹ olundu masdar gibi, o dahi mecrûr oldu. Ve gâh olur ki رُجَيْلُ وَحْدِهِ dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı