el-vecb ~ اَلْوَجْبُ

Kamus-ı Muhit - الوجب maddesi

اَلْوَجْبُ [el-vecb] (ضَرْبٌ [ḋarb] vezninde) ve

اَلْوُجُوبُ [el-vucûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Güneş gurûb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَجَبَتِ الشَّمْسُ وَجْبًا وَوُجُوبًا إِذَا غَابَتْ Ve göz çukurlanıp içeri batmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَجَبَتِ الْعَيْنُ إِذَا غَارَتْ Ve bir nesneyi yâ bir kimseyi bir nesneden redd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَجَبَهُ عَنْهُ إِذَا رَدَّهُ Ve her gün bir öğün taʹâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَجَبَ فُلاَنٌ إِذَا أَكَلَ أَكْلَةً وَاحِدَةً فِي النَّهَارِ Ve ölmek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: وَجَبَ فُلاَنٌ إِذَا مَاتَ ve

وَجْبٌ [vecb] Şol nâkaya denir ki memesinde ağız münʹakid olup nüzûl ve idrâr eylemeye. Ve teke derisinden yapılmış büyük tuluma denir. Cemʹi وِجَابٌ [vicâb] gelir vâv’ın kesriyle. Ve

وَجْبٌ [vecb] Ahmak ve sebük-magz kimseye denir. Ve korkak, cebân kişiye denir. Ve ok yarışmakta miyâneye vazʹ ve taʹyîn olunan ödüle denir.

Vankulu Lugatı - الوجب maddesi

اَلْوَجْبُ [el-vecb] (vâv’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Korkak kimse, cebân maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı