el-vecbet ~ اَلْوَجْبَةُ

Kamus-ı Muhit - الوجبة maddesi

اَلْوَجْبَةُ [el-vecbet] (vâv’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَجَبَ الشَّيْءُ يَجِبُ وَجْبَةً إِذَا سَقَطَ Ve

وَجْبَةٌ [vecbet] İsm olur, gürültü ile yıkılıp düşmeğe, ʹalâ-kavlin yıkılıp düşen şey΄in gürültüsüne ve âvâzına denir, münhedim olan binâ gürültüsü gibi; tekûlu: سَمِعْتُ لِلْحَائِطِ وَجْبَةً أَيْ سَقْطَةً مَعَ الْهِدَّةِ أَوْ صَوْتُ السَّاقِطِ Ve

وَجْبَةٌ [vecbet] Leyl ve nehârda hemân bir öğün taʹâm ekl eylemeğe denir; ʹalâ-kavlin yirmi dört sâʹatte bir vakti mahsûs öğün edip ertesi vakt-i mezbûrda ekl-i taʹâm eylemeğe denir, meselâ her gün kuşluk vaktine tahsîs edip kuşluktan kuşluğa öğün eylemek gibi; yukâlu: هُوَ يَأْكُلُ الْوَجْبَةَ أَيِ اْلأَكْلَةَ فِي الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ مَرَّةً أَوْ أَكْلَةً فِي الْيَوْمِ إِلَى مِثْلِهَا مِنَ الْغَدِ

Vankulu Lugatı - الوجبة maddesi

اَلْوَجْبَةُ [el-vecbet] (vâv’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Âvâz ile düşmek yaʹnî düşmesinden âvâz peydâ olmak. Bu takrîrden fehm olunan budur ki sâhib-i Ṡurâḩ’ın وَجْبَةٌ [vecbet] “yek-bâr uftâden” dediği kusûrdan hâlî değildir. Ve fi’l-meseli: “بِجَنْبِهِ فَلْتَكُنِ الْوَجْبَةُ” Yaʹnî “Pek düşmesi yanı üzere olsun.” Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا﴾ (الحج 36) Ve

وَجْبَةٌ [vecbet] Bir gün bir gecede bir kerre yemeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَأْكُلُ وَجْبَةً أَيْ يَأْكُلُ فِي الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ مَرَّةً

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı