el-yebîs ~ اَلْيَبِيسُ

Kamus-ı Muhit - اليبيس maddesi

اَلْيَابِسُ [el-yâbis] ve

اَلْيَبِسُ [el-yebis] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْيَبِيسُ [el-yebîs] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْيَبْسُ [el-yebs] (شَكْسٌ [şeks] vezninde) Vasflardır, yaş olup sonra kurumuş nesneye denir. Ve

يَبِيسُ الْمَاءِ [yebîsu’l-mâ΄] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Tere ıtlâk olunur; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ يَبِيسُ الْمَاءِ أَيِ الْعَرَقُ Ve

يَبِيسُ الْبُقُولِ [yebîsu’l-buḵûl] Ahrâr-ı bukûlun yâbis olanına, ʹalâ-kavlin aʹşâb ve sebzevâtın kuruduktan sonra dağılır olanının yâbisine yâhûd mutlakan kurumuş nebâta denir; yukâlu: يَبِسَ الْبَقْلُ فَهُوَ يَبِيسٌ كَسَلِمَ فَهُوَ سَلِيمٌ

Vankulu Lugatı - اليبيس maddesi

اَلْيَبِيسُ [el-yebîs] (yâ’nın fethi ve bâ’nın kesri ve meddiyle) Kuruyan ot; yukâlu: يَبِسَ فَهُوَ يَبِيسٌ مِثْلُ سَلِمَ فَهُوَ سَلِيمٌ Ve

يَبِيسٌ [yebîs] Tere dahi derler عَرَقٌ [ʹaraḵ] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı