el-ye΄cûc ~ اَلْيَأْجُوجُ

Kamus-ı Muhit - اليأجوج maddesi

اَلْيَأْجُوجُ [el-ye΄cûc] (يَفْعُولُ [yefʹûl] vezninde) Âteş ʹalevi gibi yâhûd devekuşu gibi beri öte yelip yopurur olan kimseye denir; yukâlu: هُوَ يَأْجُوجٌ أَيْ يَئِجُّ هَكَذَا وَهَكَذَا Zikr olunan أَجٌّ [ecc] kelimesinden me΄hûzdur. Ve يَأْجُوجُ [Ye΄cûc] ve مَأْجُوجُ [Me΄cûc] ki Yâfišamp; b. Nûḩ ʹaleyhi’s-selâm evlâdından iki kabîledir, yaʹnî iki kabîlenin pederleri ismleridir, zikr olunan أَجٌّ [ecc] kelimesinden me΄hûzdur. يَأْجُوجُ [Ye΄cûc] yefʹûldür, niteki zikr olundu ve مَأْجُوجُ [Me΄cûc] mefʹûldür, kesret-i hareket ü ıztırâbları bâʹis-i tesmiyedir. Bunlar vech-i mezkûr üzere mehmûzdur, ve mehmûz iʹtibâr eylemeyip elifle telaffuz edenler, elifleri zâ΄id iʹtibâr edip يَأْجُوجُ [ye΄cûc] يَجَجٌ [yecec] ve مَأْجُوجُ [me΄cûc] مَجَجٌ [mecec] kelimelerinden muştak fâʹûl olduğuna zâhib oldular; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ مُفْسِدُونَ فِي اْلأَرْضِ﴾، الآية Ve Ru΄be b. el-ʹAccâc, yâ’yı hemzeye ve hemzeyi elife ibdâlla آجُوجَ [âcûc] ve مَاجُوجَ [mâcûc] ʹunvânıyla kırâ΄at eyledi. Ve Ebû Muʹâž elif-i sâniyeyi mîm’e ibdâlla يَمْجُوجَ [yemcûc] kırâ΄at eylemiştir ki مَجَّ الْمَاءَ lafzından me΄hûz olur. Mü΄ellif bunda dahi iktisâr eylemiştir. Kaldı ki mehmûz iʹtibâr eylemeyenler “ي،ج،ج” ve “م،ج،ج” mâddesinden me΄hûzdur kavlinde me΄haz olan “ي،ج،ج” mâddesinin maʹnâsı maʹlûm olmamıştır. Ve مَجَجٌ kelimesi ki zâhiren müsâmahadır, asl مَجٌّ olmaktır ki suyu ağızdan taşra püskürmek maʹnâsına olmakla kavm-i mezkûrun teferruk ve intişârlarına mebnî ıtlâk olunmuş olur. Ve Beyḋâvî merhûmun beyânına göre يَأْجُوجُ [ye΄cûc] ve مَأْجُوجُ [me΄cûc] ism-i aʹcemîlerdir, gayr-i munsarıf olduklarına mebnî. Ve ʹalâ-kavlin ʹArabîlerdir, vech-i mezkûr üzere أَجَّ الظَّلِيمُ mâddesinden yefʹûl ve mefʹûldür; menʹ-i sarfları her biri kabîle ismi olmakla taʹrîf ve te΄nîs sebeblerine mebnîdir. Ve Râġıb’ın beyânına göre يَأْجُوجُ [ye΄cûc] أَجُّ ظَلِيمٍ yâhûd أَجِيجُ نَارٍ mâddesinden ve مَأْجُوجُ [me΄cûc] مَوْجٌ [mevc] mâddesinden me΄hûzdur, kesret-i ıztırâbları hasebiyle nâr-ı mudtarimeye ve miyâh-ı mütemevviceye teşbîh olunmuşlardır. Lâkin مَوْجٌ [mevc]den olduğu sûrette vezni nâ-mülâyimdir. Ve’l-hâsıl bunlarda vech-i mezkûr üzere ihtilâf eylediler. Lâkin agleb olan bilâ-hemz ism-i aʹcemî olmaktır, طَالُوتُ [Ṯâlût] ve دَاوُدُ [Dâvûd] ve هَارُوتُ [Hârût] gibi. Baʹdehu ʹArablar hemze ile telaffuz eylediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı