اَلْجَفْنُ [el-cefn] (cîm’in fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Göz kapağına denir; cemʹi أَجْفُنٌ [ecfun] ve أَجْفَانٌ [ecfân] ve جُفُونٌ [cufûn] gelir. Ve kılıç kınına denir; bunda cîm’in kesriyle de lügattir; yukâlu: وَضَعَ السَّيْفَ فِي جَفْنِهِ أَيْ فِي غِمْدِهِ Ve asmanın köküne ʹalâ-kavlin çubuklarına denir yâhûd bir nevʹ üzüm ismidir. Ve
جَفْنٌ [cefn] Bir adam nefsini medânis ve rezâ΄ilden tenzîh ve tasfiye eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَنَ نَفْسَهُ جَفْنًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا ظَلَفَهَا مِنَ الْمَدَانِسِ Ve
جَفْنٌ [cefn] Bir cins hoş-bû şecer adıdır. Ve Ṯâ΄if’te bir mevziʹ adıdır. Ve deveyi boğazlayıp etini çanaklar içre nâsa itʹâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَنَ النَّاقَةَ إِذَا نَحَرَهَا وَأَطْعَمَ لَحْمَهَا فِي الْجِفَانِ
اَلْجَفْنُ [el-cefn] (cîm’in fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Göz kapağı. Ve
جَفْنٌ [cefn] Kılıç kınına dahi derler. Ve
جَفْنٌ [Cefn] Bir mevziʹin dahi ismidir. Ve
جَفْنٌ [cefn] Bağ çubuğuna dahi derler, قُضْبَانُ الْكَرْمِ maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı