ceff ~ جَفٌّ

Kamus-ı Muhit - جف maddesi

اَلْجَفُّ [el-ceff] ve

اَلْجَفَّةُ [el-ceffet] (cîm’lerin fethi ve zammı ve fâ’ların teşdîdiyle) Cemâʹat-i insânîye, ʹalâ-kavlin ʹaded-i kesîre denir; yukâlu: جَاءَ جَفٌّ مِنَ النَّاسِ وَجَفَّةٌ أَيْ جَمَاعَةٌ مِنْهُمْ أَوْ عَدَدٌ كَثِيرٌ Ve

جَفَّةٌ [ceffet] Hep ve cümle maʹnâsınadır; yukâlu: جَاؤُوا جَفَّةً وَاحِدَةً أَيْ جُمْلَةً وَجَمِيعًا Ve

جَفَّةٌ [ceffet] Alayın ve ʹaskerin cünbüş ve hareketlerinden sâdır olan gürültüye denir; tekûlu: سَمِعْتُ جَفَّةَ الْمَوْكِبِ أَيْ هَزِيزَهُ Ve

جَفٌّ [ceff] Bir nesneyi toplayıp götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَفَّ الْقَوْمُ أَمْوَالَهُمْ جَفًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَمَعُوهَا وَذَهَبُوا بِهَا

اَلْجُفُّ [el-cuff] (cîm’in zammıyla) Hurmâ çiçeğinin kapçığına, ʹalâ-kavlin tomurcuğu bürüyen ince zarına denir. Ve deriden düzülmüş kaba denir ki ağzı bağlanmaz ola. Ve

جُفٌّ [Cuff] Emîr-i Mıṡr olan İḣşîd Muḩammed b. Ṯoġuç nâm kimsenin ceddi ismidir. Ve şol eski kırbaya denir ki ortasından kesilip kova tarzında olmuş ola. Ve hurmâ kökünden oyulmuş kavataya denir. Ve pîr-i fânîye denir. Ve musallî ile kıble beyninde hâ΄il olan sedde denir, mihrâb duvarı gibi. Ve mutlakan içi boş kavuk nesneye denir, oyulmuş cevz ve bâdincân gibi. Ve devâbb ve mevâşîyi görüp gözetip tîmâr ve ıslâhına hüsn-i ihtimâm eden adama denir; yukâlu: هُوَ جُفُّ مَالٍ أَيْ مُصْلِحُهُ

Vankulu Lugatı - جف maddesi

اَلْجُفُّ [el-cuff] (cîm’in zammı ve fâ’nın teşdîdiyle) Kezâlik cemâʹat maʹnâsına da gelir. Ve

جُفٌّ [cuff] Hurmânın evvel zâhir olan meyvesinin kabına dahi derler. Ve

جُفٌّ [cuff] Şol eski kırbaya da derler ki ortasından kesip kova gibi ederler. Ve gâh olur جُفٌّ [cuff] hurmâ kökünden ettikleri kovaya dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı