sevfe ~ سَوْفَ

Kamus-ı Muhit - سوف maddesi

سَوْفَ [sevfe] (sîn’in ve fâ’nın fethiyle ki) Bunda سَفْ [sef] ve سَوْ ve سَيْ [sey] dahi denir, sîn’lerin fethiyle. Bu bir harftir ki istînâf maʹnâsınadır, ʹalâ-kavlin kelime-i tenfîstir, henüz vücûda gelmeyen fiʹlde istiʹmâl olunur. Ve tehdîd ve vaʹîd ve vaʹd fiʹllerinde dahi istiʹmâl olunur. Şârih der ki Râġib’in beyânına göre سَوْفَ kelimesi bir harftir ki medhûlü olan fiʹl-i muzâriʹi hâl maʹnâsından tecrîd edip istikbâle tahsîs eder. Ve minhu kavluhu: “سَوْفَ تَرَى إِذَا انْجَلَى الْغُبَارُ” Burada tehdîdi mutazammındır. Ve سَوْفَ kelimesini ism kılmak murâd edersen âhirine tenvîn ilhâk edersin; ve tekûlu’l-ʹArab “فُلاَنٌ يَقْتَاتُ السَّوْفَ” أَيْ يَعِيشَ بِالْأَمَانِيِّ Yaʹnî “Dûr-â-dûr ümniyye ve ârzû ve hülyâlar ile geçinip gider” demektir.

Vankulu Lugatı - سوف maddesi

سَوْفَ [sevfe] (sîn’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Kelime-i tenfîstir, henüz vücûda gelmeyen fiʹlde istiʹmâl olunur, görülmez mi ki سَوَّفْتُهُ derler kaçan ki mirâren سَوْفَ أَفْعَلُ desen. Ve سَوْفَ kelimesi ile fiʹlin mâ-beyni fasl olunmaz, zîrâ سَوْفَ [sevfe] سَيَفْعَلُ de olan sîn gibidir infisâli kabûl etmemede. Ve

سَوْفَ [sevfe] Gâh olur murâd üzere demek mahallinde istiʹmâl olunur; ve minhu kavluhum: فُلَانٌ يَقْتَاتُ السَّوْفَ أَيْ يَعِيشُ بِالْأَمَانِيِّ Ve أَمَانِيُّ [emâniyy] أُمْنِيَّةٌ [umniyyet]in cemʹidir, murâd maʹnâsına. Ve

سَوْفَ [sevfe] Helâk maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: سَافَ يَسُوفُ إِذَا هَلَكَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı