şâkilet ~ شَاكِلَةٌ

Kamus-ı Muhit - شاكلة maddesi

اَلشَّاكِلَةُ [eş-şâkilet] شَكْلٌ [şekl] ve شِبْهٌ [şibh] maʹnâsınadır; yukâlu: هَذَا عَلَى شَاكِلَةِ أَبِيهِ أَيْ شِبْهُهُ Ve nâhiye maʹnâsınadır; yukâlu: يَمْشِي فِي شَاكِلَةِ الطَّرِيقِ أَيْ فِي نَاحِيَتِهِ وَجَانِبِهِ Ve niyyet maʹnâsınadır. Ve tarîkat ve mezheb maʹnâsınadır. Kâle’ş-şârih kavluhu taʹâlâ: ﴿قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلَى شَاكِلَتِهِ﴾ أَيْ سَجِيَّتِهِ وَخِلْقَتِهِ Ve

شَاكِلَةٌ [şâkilet] Cebhede صُدْغٌ [ṡuḋġ] ile yaʹnî tulun ile kulağın aralığında olan beyâza denir; yukâlu: مَا أَلْطَفَ شَاكِلَتَهُ وَهُوَ بَيَاضٌ بَيْنَ الْأُذُنِ وَالصُّدْغِ Ve at kısmının boş böğrünün arkuru tarafıyla ثَفِنَةٌ [šamp;efinet]inin yaʹnî inciklerinden uyluklarının kavuştuğu yerin beyninde olan deriye denir; yukâlu: أَصَابَ شَاكِلَةَ الْفَرَسِ وَهُوَ جِلْدٌ بَيْنَ عُرْضِ الْخَاصِرَةِ وَالثَّفِنَةِ

Vankulu Lugatı - شاكلة maddesi

اَلشَّاكِلَةُ [eş-şâkilet] (kâf’ın kesriyle) Böğür, خَاصِرَةٌ [ḣâṡiret] maʹnâsına. Ve

شَاكِلَةٌ [şâkilet] Tarîkate ve cihete dahi derler; minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلَى شَاكِلَتِهِ﴾ (الإسراء، 84)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı