şefʹ ~ شَفْعٌ

Kamus-ı Muhit - شفع maddesi

اَلشَّفْعُ [eş-şefʹ] (نَفْعٌ [nefʹ] vezninde) Zevc maʹnâsınadır ki çift demektir. وِتْرٌ [vitr] mukâbilidir ki tek demektir; yukâlu: هُوَ شَفْعٌ أَمْ وِتْرٌ Ve masdar olur, çift eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: شَفَعَهُ شَفْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا صَيَّرَهُ زَوْجًا Ve

شَفْعٌ [şefʹ] Yevm-i adhâya ıtlâk olunur, yevm-i nazîri olduğu için, niteki وَتْرٌ [vetr] yevm-i ʹarefeye ıtlâk olunur. Ve kîle fî kavlihi taʹâlâ: ﴿وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ﴾ هُوَ الْخَلْقُ لِقَوْلِهِ تَعَالَى ﴿وَمِنْ كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ﴾ أَوْ هُوَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ لِقَوْلِهِ تَعَالَى ﴿مَا يَكُونُ مِنْ نَجْوَى ثَلَثَةٍ إِلاَّ هُوَ رَابِعُهُمْ﴾ Yaʹnî baʹzı müfessirîn âyet-i merkûmede vâkiʹ وَتْرٌ [vetr] kelimesini vâcib bi’z-zât celle şânuhu hazretleriyle ve شَفْعٌ [şefʹ] lafzını mahlûkatla tefsîr eylediler, zîrâ ﴿وَمِنْ كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ﴾ nass-ı mübîni üzere cemîʹ-i eşyâ΄ zevc yaʹnî her cinsten iki nevʹ olarak halk olunmuştur, tâ ki taʹaddüd havâss-ı mümkinâttan olup vâcib bi’z-zât celle şânuhu taʹaddüd ve inkısâm kabûl eylemediğini ehl-i şuʹûr olanlar idrâk eyleye. Meselâ cevheri câmid ve nâmî kılıp ve nâmîyi müdrik ve nebât ve müdriki sâmit ve nâtık halk eylediği gibi kezâlik cemîʹ-i eşyâ΄ cevher ve ʹarazdan ve mâdde ve sûretten terkîb olunmuştur. Ve bu zevciyyet ve terekküb masnûʹiyyeti muktezîdir ve masnûʹ sâniʹa muhtâcdır. Ve burhân-ı temânuʹ mûcibince sâniʹ vâhid-i hakîkî celle zâtuhudur. Ve

شَفْعٌ [şefʹ] Gözün şaşılığından yâhûd zaʹf-ı basardan ve hîrelenmekten nâşî bir nesne çift ve çatal görünmek maʹnâsınadır; yukâlu: شُفِعَتْ لِيَ الْأَشْبَاحُ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أَرَى الشَّخْصَ شَخْصَيْنِ لِضَعْفِ بَصَرِي وَانْتِشَارِهِ

Vankulu Lugatı - شفع maddesi

اَلشَّفْعُ [eş-şefʹ] (şîn’in fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Çift ki tekin mukâbilidir. Ve

شَفْعٌ [şefʹ] Çift etmeğe dahi derler; yukâlu: كَانَ وِتْرًا فَشَفَعْنَاهُ شَفْعًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı