şufʹat ~ شُفْعَةٌ

Kamus-ı Muhit - شفعة maddesi

اَلشُّفْعَةُ [eş-şufʹat] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Bir matlûbu ʹindinde olan nesneye zamm ve ziyâde eylemeğe denir ki vâhid iken çift eylemekten ʹibâret olur. Ve ʹinde’l-fukahâ΄ müteceddidü’l-mülk olan şerîk üzere ʹıvaz mukâbiliyle kahren sâbit olan hakk-ı temellük-i nasîbden ʹibârettir. Ve bu ʹakârda cârî olur, ʹurûzda cârî olmaz. Meselâ Zeyd ve ʹAmr’ın mülk-i menzillerinin kapıları mukâbilen bir tarîk-i hâssta olup hakk-ı mürûrda halît ve şerîk olsalar, Zeyd menzilini Bekr’e semen-i maʹlûma beyʹ ve teslîm edip ʹAmr’ın menzil-i mezbûrda hakk-ı temellükü olmakla istiʹmâʹ eylediği anda kütüb-i fetâvâda mebsût olan şurûta riʹâyet eyledikte menzil-i merkûmu bi’ş-şufʹa Bekr’den ahz eder. Şârih der ki mü΄ellif burada maʹnâ-yı me΄hazını kasr ve müsâmaha ile beyân eyledi. Asl شُفْعَةٌ [şufʹat] ziyâde maʹnâsınadır. Bu mülâbese ile ʹörf-i şerʹde vech-i mezkûr üzere olan mülk-i meşfûʹa ıtlâk olundu, لُقْمَةٌ [luḵmet] şey΄-i melkûma ıtlâk olunduğu gibi. Ve mülk-i merkûmu temellük maʹnâsına da istiʹmâl olunur. Ve bundan fiʹl tasarrufu maʹlûm değildir. Ve kavlu’l-İmâm eş-Şaʹbî: اَلشُّفْعَةُ عَلَى رُؤُوسِ الرِّجَالِ أَيْ إِذَا كَانَتِ الدَّارُ بَيْنَ جَمَاعَةٍ مُخْتَلِفِيِ السِّهَامِ فَبَاعَ وَاحِدٌ نَصِيبَهُ فَيَكُونُ مَا بَاعَ لِشُرَكَائِهِ بَيْنَهُمْ سَوَاءً عَلَى رُؤُوسِهِمْ لاَ عَلَى سِهَامِهِمْ Yaʹnî شُفْعَةٌ [şufʹat] kadr-i mülk üzere değildir, belki ʹaded-i rü΄ûs üzere sâbit olur. Meselâ bir menzil üç kimse beyninde müşterek olup birinin nısf ve birinin südüs ve birinin sülüs hisseleri olsa, sâhib-i nısf olan kendi hissesini bir âhere semen-i maʹlûma beyʹ eyledikten sonra dîger hisse-dârlar işittikleri anda hakk-ı şufʹa ile iddiʹâya vüsûb eyleseler, kâdî o nasîb-i mebîʹi onlara nısfeyn olarak hükm ve teslîm eder. Şârih der ki lâkin Şâfiʹî ʹindinde mezbûrân beyninde hisseleri kadar yaʹnî eslâsen taksîm olunur. Eğer sâhib-i südüs beyʹ eylemiş ise mebîʹ-i mezbûr ahmâsen ve eğer sâhib-i sülüs beyʹ eylemiş ise erbâʹan taksîm olunur. Ammâ Ḩanefiyye ʹindinde vech-i mezkûr üzere sûretlerin mecmûʹunda tansîf olunur. Ve

شُفْعَةٌ [şufʹat] Deliliğe ıtlâk olunur; yukâlu: فِيهِ شُفْعَةٌ أَيْ جُنُونٌ Ve

شُفْعَةُ الضُّحَى [şufʹatu’ḋ-ḋuḩâ] Kuşluk vaktinde edâ olunan iki rekʹat salât-ı nâfileye ıtlâk olunur. Ḩanefiyyeye göre mendûb olan dört rekʹat ve ziyâdedir. Ve Şâfiʹiyye ʹindinde nevâfil ikişer rekʹat edâ olunmak efdaldir. Ve bu maʹnâda şîn’in fethiyle de câ΄izdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı