اَلْقَيْسُ [el-ḵays] (ḵâf’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْقِيَاسُ [el-ḵiyâs] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bir nesneyi misâli olan nesneye takdîr edip uydurmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَاسَ الشَّيْءَ بِغَيْرِهِ وَعَلَى غَيْرِهِ يَقِيسُهُ قَيْسًا وَقِيَاسًا إِذَا قَدَّرَهُ عَلَى مِثَالِهِ Ve
قَيْسٌ [Ḵays] Elkâb ve esmâdandır.
اَلْقَيْسُ [el-ḵays] (ḵâf’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Kıyâs etmek; yukâlu: قِسْتُ الشَّيْءَ بِالشَّيْءِ إِذَا قَدَّرْتَهُ عَلَى مِثَالِهِ Cevherî bu lafzı vâvîde dahi îrâd etmiştir, nitekim el-ân mürûr etti velâkin enseb budur ki hemîn yâ΄îde îrâd oluna. Ve
قَيْسٌ [Ḵays] Muḋar’dan bir kabîlenin babası adıdır ki o Ḵays b. ʹAylân’dır ve ismi en-Nâs b. Muḋar’dır nûn’la ve kardeşi İlyâs b. Muḋar’dır yâ’yla ve İlyâs’ın lakabı Ḵays’tır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı