اَلنُّهُودُ [en-nuhûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Kaʹb-ı sedy maʹnâsınadır ki zikr olundu. Ve
نُهُودٌ [nuhûd] Geçip gitmek maʹnâsınadır, ne hâl ve keyfiyyetle olursa olsun, yaʹnî bir düzeye yâhûd aralıkta kuʹûd ve ârâm ederek olsun; yukâlu: نَهَدَ الرَّجُلُ نُهُودًا إِذَا مَضَى عَلَى كُلِّ حَالٍ
اَلنُّهُودُ [en-nuhûd] (zammeteynle) Şol tâze kız memesidir ki henüz yumurlanmağa başlaya; yukâlu: [نَهَدَ الثَّدْيُ نُهُودًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالْأَوَّلِ إِذَا كَعَبَ] [ Ve bir adam oturduğu yerden kalkmak maʹnâsınadır; yukâlu: ] نَهَدَ إِلَى الْعَدُوِّ يَنْهَدُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَهَضَ Yaʹnî kaçan ʹaduvv ile husûmette dursa. Ve
نُهُودٌ [nuhûd] Kızın memeleri kalkmağa derler; yukâlu: نَهَدَ ثَدْيُ الْجَارِيَةِ يَنْهُدُ نُهُودًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَشْرَفَ وَكَعَّبَ بِالتَّشْدِيدِ لُغَةٌ فِي كَعَبَ Bu fiʹller cemîʹ-i nüsah-ı mevcûdede sîga-i tezkîr üzeredir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı