اَلنَّهْدُ [en-nehd] (مَهْدٌ [mehd] vezninde) ve
اَلنَّهَدُ [en-nehed] (طَلَبٌ [ṯaleb] vezninde) Düşmana doğru kasd ve hücûm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَدَ لِعَدُوِّهِ نَهْدًا وَنَهَدًا إِذَا صَمَدَ لَهُمْ Ve mühdî armağanını taʹzîm yaʹnî hediyye-i ʹazîme tertîb eylemek maʹnâsınadır, rifʹatten me΄hûzdur; yukâlu: نَهَدَ الْهَدِيَّةَ إِذَا عَظَّمَهَا Ve
نَهْدٌ [nehd] Bülend ve mürtefiʹ nesneye denir. Ve arslana denir. Ve kerîm ata denir. Ve şol ata ıtlâk olunur ki endâmı hûb ve yakışıklı ve tavlı ve ustalıklı ola. Ve
نَهْدٌ [Nehd] Yemen’de bir kabîle adıdır.
اَلنَّهْدُ [en-nehd] (nûn’un fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Şol at ki fermûde ve yüksek ola; tekûlu minhu: نَهُدَ الْفَرَسُ نُهُودًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ Ve
نَهْدٌ [nehd] ʹÂlî nesnelere mübâşeret eden kimse. Ve
نَهْدٌ [Nehd] Yemen’den bir kabîlenin adıdır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı