اَلنَّهَابِرُ [en-nehâbir] (nûn’un fethi ve bâ’nın kesriyle) ve
اَلنَّهَابِيرُ [en-nehâbîr] (زَنَابِيرُ [zenâbîr] vezninde) Mehleke olan yerlere denir; مَهَالِكُ [mehâlik] maʹnâsınadır. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: ḣمَنْ أَصَابَ مَالًا مِنْ مَهَاوِشَ أَذْهَبَهُ اللهُ فِي نَهَابِرَḢ الْمَهَاوِشُ جَمْعُ مَهْوَشٍ وَهُوَ كُلُّ مَالٍ أُصِيبَ مِنْ غَيْرِ حِلِّهِ وَلاَ يُدْرَى مَا وَجْهُهُ وَالنَّهَابِرُ مَقْصُورٌ مِنَ النَّهَابِيرِ أَوْ مُسْتَقِلٌّ بِمَعْنَى الْمَهَالِكِ Yaʹnî vücûh-ı nâ-marziyyeden lâübâliyâne kesb ve cemʹ olunan mâlın sâhibine devâm ve bereketi ve hayr ve menfaʹati olmayıp ʹan-karîb ʹurza-i heder ü telef olup “ez-bâd-ı hevâ âmed ve ber-bâd-ı hevâ reft” hevâsınca ber-bâd u hevâ olacağı bî-mirâdır. Ve etrâfından bülend olan yerlere ve kumluklara denir, ʹalâ-kavlin tepeler aralığında olan çukurlara denir. Müfredi نُهْبَرَةٌ [nuhberet] ve نُهْبُورَةٌ [nuhbûret]tir nûn’ların zammıyla. Ve
نَهَابِرُ [nehâbir] Cehenneme ıtlâk olunur; eʹâzenallâhu taʹâlâ minhâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı