vâdî ḣadibât ~ وَادِي خَدِبَاتٍ

Kamus-ı Muhit - وادي خدبات maddesi

وَادِي خَدِبَاتٍ [vâdî ḣadibât] (ḣâ’nın fethi ve dâl’ın kesriyle) Emsâldendir, helâk yâhûd reh-i râsttan çıkıp sapmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَعُوا فِي وَادِي خَدِبَاتٍ أَيِ الْهَلاَكِ أَوِ الْخُرُوجُ عَنِ الْقَصْدِ Mütercim der ki bu mâdde “ج،ذ،ب” mâddesi zeylinde dahi zikr olundu. Ve Emsâl-i Meydânî’de bu resme mersûmdur ki işbu “وَقَعُوا فِي وَادِي خَدِبَاتٍ” meseli birkaç gûne rivâyet olunmuştur. Baʹzılar cîm ve dâl-ı mühmele ile rivâyet eylemiştir ki جَدِبَةٌ [cedibet]ten cemʹdir, “Âb ve giyâhtan muʹarrâ yere düştüler” demektir ki helâkı müstelzimdir. Ve baʹzılar cîm ve žâl-ı muʹceme ile rivâyet eylediler ki “ج،ذ،ب” mâddesinde beyân olunduğu üzere fatm-ı sabî maʹnâsınadır, ahyânen mü΄eddî-i helâk olur. Ve baʹzılar ḣâ-yı muʹceme ve dâl-ı mühmele-i meftûha ile rivâyet eylediler ki خَدَبَةٌ [ḩadebet] lafzından cemʹ olur ki yılan sokmak maʹnâsına olan خَدْبٌ [ḣadb]den me΄hûzdur; yukâlu: خَدَبَتْهُ الْحَيَّةُ اِذَا نَهَشَتْهُ Ve Mustaḵṡâ’da bu gûne mersûmdur ki خَدِبَاتٍ [ḣadibât] şedâ΄id-i münkere-i ʹazîme maʹnâsınadır ki خَدْبٌ [ḣadb] kelimesinden me΄hûzdur, ضَرْبٌ بِالسَّيْفِ maʹnâsına. Ve bu, cîm ve žâl-ı muʹceme ile de mervîdir ki جَذْبَةٌ [cežbet]in cemʹidir, ıraklık, buʹd maʹnâsınadır yâhûd iki tarafa çekiştirmek maʹnâsınadır. Kaldı ki mü΄ellifin kesr-i dâl ile rivâyeti arz iʹtibârıyladır ve helâk ile tefsîri ضَرْبٌ بِالسَّيْفِ maʹnâsından me΄hûzdur. Ve خُرُوجٌ عَنِ الْقَصْدِ ile tefsîr, كَذِبٌ [kežib] maʹnâsından me΄hûzdur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı