el-istiṯâʹat ~ اَلْإِسْتِطَاعَةُ

Kamus-ı Muhit - الإستطاعة maddesi

اَلْإِسْتِطَاعَةُ [el-istiṯâʹat] Bir nesneye güç yetmek ve tâkat getirmek maʹnâsınadır; gûyâ o nesneyi ʹuhde-i iktidârına mutîʹ eder; yukâlu: إِسْتَطَاعَ بِحِمْلِهِ إِذَا أَطَاقَ Ve gâh olur ki إِسْطَاعَ يَسْطِيعُ derler, ṯâ ile müctemiʹ olan tâ’yı istiskâlen hazf ederler. Ve sîn’i tahrîkle tâ’yı ṯâ’ya idgâm eylemeyi kerîh ʹadd eylediler, hâlbuki sîn’in tahrîki aslâ câ΄iz değildir. Ve İmâm Ḩamza “فَمَا اسْطَّاعُوا أَنْ يُظْهِرُوهُ” kırâ΄at eylediler, sîn’in sükûnu ve ṯâ-yı müdgamenin teşdîdiyle ki sâkineyn cemʹ olunmuş olur. Ve baʹzı ʹArab إِسْتَاعَ يَسْتِيعُ derler, istiskâlen ṯâ’yı hazf ile. Ve baʹzılar أَسْطَاعَ يُسْطِيعُ derler, hemzenin katʹıyla أَطَاعَ يُطِيعُ maʹnâsına ki أَطَاعَ lafzının aslı olan أَطْوَعَ kelimesinin elife maklûb olan vâv’ının harekesinden sîn harfini taʹvîz ederler.

Vankulu Lugatı - الإستطاعة maddesi

اَلْإِسْتِطَاعَةُ [el-istiṯâʹat] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir nesneye tâkat getirmek. Ve gâh olur إِسْطَاعَ يَسْطِيعُ derler ṯâ΄ile, cemʹ olan tâ’yı sakîl ʹadd edip hazf etmekle ve tâ΄yı ṯâ içinde idgâm etmeği kerîh gördüler sîn’i tahrîk etmekle hâlâ ki sîn’in tahrîki aslen câ΄iz değildir. Ve Ḩamza “فَمَا اسْطَّاعُوا أَنْ يُظْهِرُوهُ” (الكهف 97) kırâ΄at etti, sîn’in sükûnu ve ṯâ’nın teşdîdiyle sâkineyn beynin cemʹ etmekle. Ve Aḣfeş eyitti: ʹArabdan baʹzı إِسْتَاعَ يَسْتِيعُ der, istiskâlen ṯâ’yı hazf etmekle hâlâ ki murâdı إِسْتَطَاعَ يَسْتَطِيعُ demektir. Ve baʹzı ʹArab إِسْطَاعَ يَسْطِيعُ der hemzenin katʹı ile hâlâ ki murâdı أَطَاعَ يُطِيعُ demektir, sîn’i fiʹlin ʹayn’ından izâle olunan hareketten ʹıvaz kılmakla.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı