el-istikfâf ~ اَلْإِسْتِكْفَافُ

Kamus-ı Muhit - الإستكفاف maddesi

اَلْإِسْتِكْفَافُ [el-istikfâf] Nâs bir nesneye bakmak için etrâfına halka olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَكَفَّ النَّاسُ حَوْلَهُ إِذَا أَحَاطُوا بِهِ يَنْظُرُونَ إِلَيْهِ Ve yılan çöreklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَكَفَّتِ الْحَيَّةُ إِذَا تَرَحَّتْ Ve saç dertop birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَكَفَّ الشَّعْرُ إِذَا اجْتَمَعَ Ve dilenci ʹatiyyeye el uzatmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَكَفَّ بِالصَّدَقَةِ إِذَا مَدَّ يَدَهُ بِهَا ve yukâlu: إِسْتَكَفَّ السَّائِلُ إِذَا طَلَبَ بِكَفِّهِ Ve güneşe bakar gibi eli kaş üzere koyup bir nesneye iyice bilmek için nazar eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: إِسْتَكْفَفْتُهُ أَيِ اسْتَوْضَحْتُهُ بِأَنْ تَضَعَ يَدَكَ عَلَى حَاجِبِكَ كَمَنْ يَسْتَظِلُّ مِنَ الشَّمْسِ

Vankulu Lugatı - الإستكفاف maddesi

اَلْإِسْتِكْفَافُ [el-istikfâf] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir nesneyi görmekte dikkat edip elin kaşı üzere komaktır, güneşe karşı elin kaşı üzere koyup gölge eden gibi; tekûlu: إِسْتَكْفَفْتُ الشَّيْءَ إِذَا اسْتَوْضَحْتَهُ بِأَنْ تَضَعَ يَدَكَ عَلَى حَاجِبِكَ كَالَّذِي يَسْتَظِلُّ مِنَ الشَّمْسِ يَنْظُرُ إِلَى الشَّيْءِ هَلْ يَرَاهُ Ve

إِسْتِكْفَافٌ [istikfâf] Halka el uzatıp cerr etmeğe dahi derler. Ve

إِسْتِكْفَافٌ [istikfâf] Bir nesneyi halk ortaya alıp gözetmeğe dahi derler, Ferrâ rivâyeti üzere; yukâlu: إِسْتَكَفَّ الْقَوْمُ حَوْلَ الشَّيْءِ إِذَا أَحَاطُوا بِهِ يَنْظُرُونَ إِلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı