el-istiʹrâḋ ~ اَلْإِسْتِعْرَاضُ

Kamus-ı Muhit - الإستعراض maddesi

اَلْإِسْتِعْرَاضُ [el-istiʹrâḋ] Bir nesnenin ʹarzı cihetinden olarak nâhiyesinden gelmek maʹnâsınadır. Bu münâsebetle أُسْتُعْرِضَتِ النَّاقَةُ بِاللَّحْمِ derler mechûl bünyesiyle, قُذِفَتْ بِاللَّحْمِ maʹnâsına gûyâ ki lahm, nâkaya ʹarzı cihetinden remy olunmuş olur ki pek semirmek maʹnâsı lâzım gelir. Ve

اِسْتِعْرَاضٌ [istiʹrâḋ] Önüne her kim gelirse mübâlât etmeyerek ve ahvâllerini sormayarak bir taraftan vurup katl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْتَعْرَضَهُمْ إِذَا قَتَلَهُمْ وَلَمْ يَسْأَلْ عَنْ حَالٍ أَحَدٍ

Vankulu Lugatı - الإستعراض maddesi

اَلْإِسْتِعْرَاضُ [el-istiʹrâḋ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Sormadan katl etmek; yukâlu li’l-ḣâriciyyi: إِنَّهُ لَيَسْتَعْرِضُ النَّاسَ أَيْ يَقْتُلُهُمْ وَلَا يَسْأَلُ عَنْ مُسْلِمٍ وَلَا غَيْرِهِ Ve

إِسْتِعْرَاضٌ [istiʹrâḋ] Yüz tutup ikbâl edene ve yüz çevirip idbâr edene ihsân etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: إِسْتَعْرِضِ الْعَرَبَ أَيْ سَلْ مَنْ شِئْتَ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا Yaʹnî “Filân nesneyi ve filân nesneyi ʹArab tâ΄ifesinin hangisinden dilersen sor.” Ve

إِسْتِعْرَاضٌ [istiʹrâḋ] ʹArz taleb etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: إِسْتَعْرَضْتُهُ أَيْ قُلْتُ لَهُ اعْرِضْ عَلَيَّ مَا عِنْدَكَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı