er-rekḋ ~ اَلرَّكْضُ

Kamus-ı Muhit - الركض maddesi

اَلرَّكْضُ [er-rekḋ] (râ’nın fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Ayakla harıl harıl tepmek maʹnâsınadır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿أُرْكُضْ بِرِجْلِكَ هَذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ﴾ Ve kakıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: رَكَضَهُ إِذَا دَفَعَهُ Ve at seğirtsin diye râkib ayaklarıyla vurup harıl harıl tepmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَكَضَ الْفَرَسَ بِرِجْلَيْهِ إِذَا اسْتَحَثَّهُ لِلْعَدْوِ Ve kuş uçarken yâhûd uçmak için kanatlarını depretmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ يَرْكُضُ جَنَاحَيْهِ أَيْ يُحَرِّكُ Ve kaçmak maʹnâsınadır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ﴾ أَيْ يَهْرَبُونَ Ve seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: رُكِضَ الْفَرَسُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ فَرَكَضَ هُوَ أَيْ عَدَا

Vankulu Lugatı - الركض maddesi

اَلرَّكْضُ [er-rekḋ] (râ’nın fethiyle ve kâf’ın sükûnuyla) Ayağı tahrîk etmedir; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿أُرْكُضْ بِرِجْلِكَ هَذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ﴾ (ص 42) ve

رَكْضٌ [rekḋ] Atı ayakla tepip seğirtmesin diye igrâ etmeğe dahi derler; yukâlu: رَكَضْتُ الْفَرَسَ بِرِجْلِي إِذَا اسْتَحْثَثْتَهُ لِيَعْدُوَ Mezbûrun bu maʹnâda istiʹmâli şâyiʹ olmağın رَكْضٌ [rekḋ] at seğirtmek maʹnâsında dahi istiʹmâl olundu velâkin maʹnâ-yı aslî değildir, pes savâb رُكِضَ الْفَرَسُ dir, ʹale’l-binâ΄i li’l-mechûli. Ve

رَكْضٌ [rekḋ] Kuş uçarken kanadın depretmeğe dahi derler. Ve

رَكْضٌ [rekḋ] Deve tepmeğe dahi derler; yukâlu: رَكَضَهُ الْبَعِيرُ إِذَا ضَرَبَهُ بِرِجْلِهِ وَلَا يُقالُ رَمَحَهُ عَلَى رِوَايَةِ يَعْقُوبَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı