el-kenz ~ اَلْكَنْزُ

Kamus-ı Muhit - الكنز maddesi

اَلْكَنْزُ [el-kenz] (kâf’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Mâl-ı medfûna denir, Fârisîde genc denir; yukâlu: وَجَدَ كَنْزًا أَيْ مَالاً مَدْفُونًا Ve

كَنْزٌ [kenz] Masdar olur, yere mâl defn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَنَزَ الْمَالَ كَنْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَفَنَهُ فِي الْأَرْضِ Ve

كَنْزٌ [kenz] Altına ve gümüşe ıtlâk olunur. Ve mâl hıfz olunacak şey΄e denir; mahzen ve sandûka gibi. Ve

كَنْزٌ [kenz] Yere mızrak dikmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَنَزَ الرُّمْحَ كَنْزًا إِذَا رَكَزَهُ فِي الْأَرْضِ Ve mutlakan bir kaba yâhûd bir yere bir nesneyi kısıp sokuşturmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَنَزَ الشَّيْءَ فِي وِعَاءٍ أَوْ أَرْضٍ إِذَا غَمَزَهُ Ve kışlık için hurmâyı kavsaraya basmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَنَزَ الْقَوْمُ التَّمْرَ إِذَا جَعَلُوهُ كَنِيزًا

Vankulu Lugatı - الكنز maddesi

اَلْكَنْزُ [el-kenz] (kâf’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Gömülü olan mâl, genc-i medfûn maʹnâsına; yukâlu: كَنَزْتُهُ أَكْنِزُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve fi’l-hadîsi: “كُلُّ مَالٍ لَا تُؤَدَّي زَكَاتُهُ فَهُوَ كَنْزٌ” Ve

كَنْزٌ [kenz] Cemʹ etmeğe de derler; tekûlu: كَنَزْتُ التَّمْرَ إِذَا جَمَعْتَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı