el-kevn ~ اَلْكَوْنُ

Kamus-ı Muhit - الكون maddesi

اَلْكَوْنُ [el-kevn] (عَوْنٌ [ʹavn] vezninde) ve

اَلْكَيْنُونَةُ [el-keynûnet] (صَيْرُورَةٌ [ṡayrûret] vezninde ki دَيْمُومَةٌ [deymûmet] gibi tahfîfen vâv yâ’ya mübeddeldir ki vezni فَعْلُولَةٌ [faʹlûlet] olur yâhûd aslı كَيْوَنُونَةٌ [keyvenûnet]tir, فَيْعَلُولَةٌ [feyʹalûlet] vezninde, vâv yâ’ya kalb ve idgâm ve tahfîf olunmuştur) Olmak, hades maʹnâsınadır ki bir nesnenin hudûs ve vukûʹundan ʹibârettir, Fârisîde bûden mürâdifidir; yukâlu: كَانَ الشَّيْءُ يَكُونُ كَوْنًا وَكَيْنُونَةً إِذَا حَدَثَ Nahviyyûn ona tâmme ıtlâk ederler ki وَجَدَ ve وَقَعَ ve ثَبَتَ ve حَدَثَ maʹnâsınadır. Ekserî ahdâsa dâhil olur, li-nüktetin zevâta da dâhil olur. Ve كَانَ kelimesi ki fiʹl-i mâzîdir, eger mücerred zamân-ı mâzîden ʹibâret olursa fiʹl-i nâkıs olmakla habere muhtâc olur, fâʹilini ismiyyet üzere refʹ ve mefʹûlünü haberiyyet üzere nasb eder. Ve bunun masdarı كَوْنٌ [kevn] ve كِيَانٌ [kiyân] ve كَيْنُونَةٌ [keynûnet]tir; yukâlu: كَانَ زَيْدٌ قَائِمًا أَيْ وَقَعَ مِنْهُ الْقِيَامُ فِي الْمَاضِي وَانْقَطَعَ

Vankulu Lugatı - الكون maddesi

اَلْكَوْنُ [el-kevn] (kâf’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Olmak. Ve

كَوْنٌ [kevn] Kefîl olmak maʹnâsına dahi gelir, ʹalâ-mâ se-yecî΄u. Ve

كَوْنٌ [kevn] Hâlet maʹnâsına dahi gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı