el-kehr ~ اَلْكَهْرُ

Kamus-ı Muhit - الكهر maddesi

اَلْكَهْرُ [el-kehr] قَهْرٌ [ḵahr] vezninde ve mürâdifidir; yukâlu: كَهَرَهُ كَهْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ بِمَعْنَى قَهَرَهُ Kâle’ş-şârih وَقَرَأَ ابْنُ مَسْعُودٍ ḣفَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلاَ تَكْهَرْḢ أَيْ فَلاَ تَقْهَرْ Ve bir adamı âzâr ile kovmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَهُ إِذَا انْتَهَرَهُ Ve gülmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَ الرَّجُلُ إِذَا ضَحِكَ Ve bir adamı tahkîr ve izdirâ΄ vechiyle türş-rû ile mukâbele eylemek ve çehre göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَ فُلاَنًا إِذَا اسْتَقْبَلَهُ بِوَجْهٍ عَابِسٍ تَهَاوُنًا بِهِ Ve lehv ve laʹib eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَ الرَّجُلُ إِذَا لَهَى Ve nehâr mürtefiʹ olmak maʹnâsınadır ki kuşluk vaktine varmaktan ʹibârettir; yukâlu: كَهَرَ النَّهَارُ إِذَا ارْتَفَعَ Ve ıssılık müştedd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَ الْحَرُّ إِذَا اشْتَدَّ Ve yağ makûlesini eritmek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَرَهُ إِذَا صَاهَرَهُ

Vankulu Lugatı - الكهر maddesi

اَلْكَهْرُ [el-kehr] (kâf’ın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Gün yükselip gündüz tamâm rûşen olmak, irtifâʹ-ı nehâr maʹnâsına; yukâlu: كَهَرَ النَّهَارُ يَكْهَرُ كَهْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve menʹ etmek maʹnâsına da gelir. Ve ʹAbdullâh’ın “فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَكْهَرْ”(الضحى 9) kırâ΄ati üzere Kisâ΄î eyitti: كَهَرَهُ ve قَهَرَهُ bir maʹnâyadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı