el-kûfet ~ اَلْكُوفَةُ

Kamus-ı Muhit - الكوفة maddesi

اَلْكُوفَةُ [el-kûfet] (kâf’ın zammıyla) Müdevver kızıl kumluğa denir, ʹalâ-kavlin hurde hurde çakıllı kumluğa denir. Medînetu’l-ʹIrâḵi’l-Kubrâ ki kubbetü’l-İslâm ve dâr-ı hicretü’l-müslimîn’dir zamân-ı hilâfet-i Fârûḵ-ı Aʹżam’da Saʹd b. Ebî Vaḵḵâs radıyallâhu ʹanhumâ temsîr eylemiştir. Mukaddemâ menzil-i Nûḩ ʹaleyhi’s-selâm idi. Ve mescid-i ʹazîmi onların binâ-kerdeleridir. Kûfe ile tesmiyesinde vücûh-ı ʹadîde beyân ederler: Değirmi kumluk gibi tarhı müdevver olduğu için yâhûd kum yığını gibi nâs onda müctemiʹ olduğu için ola. Ve onu كُوفَانُ [Kûfân] dahi derler kâf’ın zammıyla ve fethiyle ve كُوفَةُ الْجُنْدِ [Kûfetu’l-Cund] dahi derler, zîrâ arz-ı ʹArabın huttaları Hazret-i ʹOšamp;mân hilâfetinde Sâ΄ib b. Aḵraʹ ešamp;-Šeḵafî mübâşeretiyle onda tahtît ve tahdîd olunmuştur, pes o vakt merkez-i cünd olmuştur. Ve baʹzılar dedi ki mukaddemâ zemîninde كُوفَانُ [Kûfân] nâm bir küçük dağ olmakla onu düzeltip yerine şehr-i merkûmu tarh ettiklerinden Kûfân ile de tesmiye olundu. Ve ʹinde’l-baʹz كَيْفٌ [keyf] lafzından me΄hûzdur ki katʹ maʹnâsınadır, zîrâ şâh-ı ʹAcem olan Pervîz o arzı Behrâm nâm emîre ber-vech-i mukâtaʹa tevcîh eylemişti yâhûd bilâd-ı sâ΄ireden katʹ ve tefrîk eylediğine mebnîdir. Pes aslda كُيْفَةُ [Kuyfet] idi kâf’ın zammıyla, yâ΄ sâkin olup mâ-kabli mazmûm olmakla vâv’a kalb olunup كُوفَةُ [Kûfet] oldu. Yâhûd ʹArabların هُمْ فِي كُوفَانٍ بِضَمِّ الْكَافِ وَفَتْحِهَا وَكَوَّفَانٍ مُحَرَّكَةً مُشَدَّدَةَ الْوَاوِ kavllerinden me΄hûzdur ki ʹizz ve meneʹat maʹnâsınadır. Yâhûd etrâfında olan Cebelu Sâtîžemâ kâf şeklinde şehr-i merkûmu muhît olduğu için. Yâhûd bânîsi olan Saʹd b. Ebî Vaḵḵâs zemîn-i mezbûru sükûnet-i ehl-i İslâm için taleb ve intihâb eyledikte ehl-i İslâm’a تَكَوَّفُوا أَيْ تَجَمَّعُوا demekle lafz-ı mezbûrdan ahz ile كُوفَةُ [Kûfet] ıtlâk olunmuştur. Yâhûd كَوِّفُوا هَذِهِ الرَّمْلَةَ Yaʹnî “Bu kumluğu bertaraf eyleyesiz” demekle lafz-ı merkûmdan tasarruf olunmuştur. Ve

كُوفَةٌ [kûfet] ʹAyb ve nakîsaya denir; yukâlu: لَيْسَتْ بِهِ كُوفَةٌ وَلاَ تُوفَةٌ أَيْ عَيْبٌ

Vankulu Lugatı - الكوفة maddesi

اَلْكُوفَةُ [el-kûfet] (kâf’ın zammı ve meddiyle) Kırmızı kum, remle-i hamrâ΄ maʹnâsına. Ve كُوفَةُ[Kûfet] şehrine dahi bu sebebden Kûfe dediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı