Kamus-ı Muhit - بوك maddesi

اَلْبَوْكُ [el-bevk] (bâ’nın fethiyle) Erkek hayvân dişiye aşmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْحِمَارُ الْأَتَانَ بَوْكًا إِذَا نَزَا عَلَيْهَا Ve iki avuç içre mühre gibi yuvalak nesneyi beri öte yuvalayıp döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْبُنْدُقَةَ إِذَا دَوَّرَهَا بَيْنَ رَاحَتَيْهِ Ve nesne satmak yâhûd satın almak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْمَتَاعَ إِذَا بَاعَهُ أَوِ اشْتَرَاهُ Ve su çıkmak için suyun gözüne ağaç makûlesini sokup beri öte oynatıp karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْعَيْنَ إِذَا ثَوَّرَ مَاءَهَا بِعُودٍ وَنَحْوِهِ لِيَخْرُجَ Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَاVe bir nesne karış muruş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْأَمْرُ إِذَا اخْتَلَطَ Ve bir kavmin re΄y ve endîşeleri ʹArab saçı gibi şûrîde ve muhtelit olup bir vechile mahrec-i savâbdan ʹâciz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاكَ الْقَوْمُ رَأْيَهُمْ إِذَا اخْتَلَطَ عَلَيْهِمْ فَلَمْ يَجِدُوا مَخْرَجًا Ve

بَوْكٌ [bevk] Kerre yâhûd şey΄ maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: أَوَّلَ بَوْكٍ أَيْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَوْ شَيْءٍ

Vankulu Lugatı - بوك maddesi

اَلْبَوْكُ [el-bevk] (bâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Erkek merkeb dişi merkebe aşmak; yukâlu: بَاكَ الْحِمَارُ الْأَتَانَ يَبُوكُهَا بَوْكًا إِذَا نَزَا عَلَيْهَا Ve

بَوْكٌ [bevk] Gâh olur şey΄ mahallinde dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: لَقِيتُهُ أَوَّلَ بَوْكٍ أَيْ أَوَّلَ شَيْءٍ Ve

بَوْكٌ [bevk] Semirmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: بَاكَتِ النَّاقَةُ تَبُوكُ بَوْكًا إِذَا سَمِنَتْ Ve

بَوْكٌ [bevk] Bir yere ağaç sokup ırgalamağa dahi derler, suyu ziyâde gelsin diye.